Güzellik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Güzellik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
6 Mart 2011 Pazar
5 Adımda Kolay Kilo Verme Rehberi
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 12:41 |
Etiketler:
Güzellik,
Zayıflamak

Az Kilo Vererek İncelmeniz Mümkün
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 12:32 |
Etiketler:
Güzellik,
Zayıflamak

İncelmek için fazla kilo vermeye gerek yok. Uzmanlara göre, az kilo vererek de birkaç beden küçülmek mümkün.
'Metabolic Balance' programının yaratıcısı Dr. Wolf Eckhart Funfack'e göre sadece iki kilo vererek bir beden incelmek mümkün! Bunun için yapılması gereken ise basit: Günde üç öğün yiyin ve her öğün arasına mutlaka beş saat koyun!..
İncelmek için fazla kilo vermeye gerek yok. Uzmanlara göre, az kilo vererek de birkaç beden küçülmek mümkün. 'Metabolic Balance/ Metabolik Denge' sisteminin yaratıcısı Alman Dahiliye ve Beslenme Uzmanı Doktor Wolf Eckhart Funfack, kendisi de yıllarca diyet programları uygulamış bir kişi. Bölgesel zayıflama yöntemiyle iki kilo vererek bir beden küçülmenin mümkün olduğunu söyleyen Dr. Funfack, bunun için yapılması gerekenleri anlattı:
DİYET DEĞİL DÜZENLEYİCİ
* Gerçekten iki kilo verip bir beden incelmek mümkün mü?
Aslında evet, 'Metabolic Balance' sistemi ile bunu başarmak mümkün. Çünkü bu sistemde bölgesel olarak zayıflayabiliyorsunuz. Yani bu programda, vücudunuzda problemli gördüğünüz bölgeleri hedef alıyorsunuz. Vücut kalori değil yağ kaybettiği zaman, fazla kilo vermeden de beden ölçülerinizde ciddi farklar görebilirsiniz. Örneğin sadece birkaç kilo verip, basen veya karın bölgenizi incelterek beden olarak küçülebilirsiniz. Ama insanlar bunun farkında değil.
* İki kilo verip, bir beden nasıl zayıflanır?
Burada 'Metabolic Balance' sisteminin önemli kuralları devreye giriyor. Bu kurallardan biri; günde üç öğün yemek, diğeri de öğünler arasında beş saat ara vermek. Çünkü vücudun besinleri rahatlıkla sindirebilmesi için makul bir dinlenme zamanına ihtiyaç var. Her ara öğün, metabolizmanın dengesini bozarak insülin düzeyini yükseltiyor. Bu da acıkma ataklarını tetikliyor. Bu nedenle beş saatlik mola süresine sadık kalmak büyük önem taşıyor. Beş saat aralıklarla beslenince, vücutta insülin seviyesi düşüyor ve yağ yakımı gerçekleşiyor. Yani, yağ yakımı ancak vücuttaki insülin oranı düştüğü zaman mümkün oluyor.
KİŞİYE ÖZEL BESLENME
* 'Metabolic Balance' sisteminin diğer diyetlerden farkı nedir?
Öncelikle, 'Metabolic Balance' bir diyet değil, kilo düzenleyici bir metabolizma programı. Bu program, yeme-içme alışkanlıklarını sağlıklı ve dengeli bir şekilde düzenleyerek, kişiye özel bir beslenme programı oluşturulmasını sağlıyor. Kişiye özel beslenme programı, güncel laboratuvar tahlilleri ve sağlık durumunun gözden geçirilmesinden sonra belirleniyor. Program, metabolizmayı güçlendirmeye ve vücudun dengede tutulmasına yardımcı oluyor.
Her gün elma yemeniz şart!
Programın başlıca kuralları şöyle:
* Gün içinde tek tip protein tüketin:
Programınızda sabah kahvaltısında beyaz peynir çıktıysa, gün içinde başka beyaz peynir yememek gerekiyor.
* Öğüne protein ile başlayın:
Kahvaltıya önce peynirden başlayın ya da pastanın önce kremasını yiyin.
* Günde en az iki litre su için:
Bu, kişiye özel hazırlanan programa göre değişir.
* Meyve yiyin:
Özellikle her gün bir elma yemek sistemin vazgeçilmez kuralından biri. Elmayı istediğiniz öğünde yiyebilirsiniz.
* Günde üç öğün yemek yiyin:
Öğünlerin arasında en az beş saat olmalı. Sık sık yemek yemek vücuttaki insülin düzeyini yükselttiği için önerilmiyor.
* 21.00'den sonra yemek yemeyin:
Vücut akşam dinlendiği için yağ yakıyor. Dolayısıyla akşam yemeğini erken bir saatte yemek önem taşıyor.
* En az sekiz saat uyuyun:
Uykusuz kalmak metabolizmanın dengesini bozuyor. Uykuda insülin düşüyor.
* Öğünleri 60 dakikada bitirin:
Yemekte uzun saatler geçirmeyin.
* Çavdar ekmeği alın:
Şekerin kana karışmasını geciktirdiği için daha tok tutuyor.
Bu programda amaç; insanların hayatları boyunca doğru beslenerek kendi metabolizmalarını dengelemesi. Kilo almak isteyenler de vermek isteyenler de uygulayabiliyor. Doktor Wolf Eckhart Funfack; "Vücudumuzun dengesi hormonlar tarafından sağlanır. Bu hormonlar vücut tarafından üretilebiliyorsa sorun yok" diyor ve devam ediyor: "Kilo sorunu olanlarda üretim yeterli olmaz. Vücuda gerekli besinleri verdiğiniz zaman kendi hormonlarını üretmeye başlar. Vücut hangi yapı taşına ihtiyaç duyarsa onu çeşitli sinyallerle iletir. Program sinyalleri ve kişiye vücudunun gerçekte neye ihtiyacı olduğunu anlamayı öğretir, ihtiyaç duyduklarını almayı sağlamayı amaçlar."
Programın yararları şöyle sıralanabilir:
* Kilo verme: Bir beslenme değişikliği ile diyet yapmadan, zayıflamaya destek ürünler ve ilaçlar kullanmadan sağlığınızı koruyarak kilonuzu düzenleyebilirsiniz.
* Dengeli vücut ağırlığı: Birçok diyet kürlerinde görülen, çabuk kilo verme ve tekrar çabuk kilo almaya yol açan yoyo etkisi bu sistemde görülmez. Kişi bir kere beslenme biçimini değiştirmiş ve kurallara dikkat etmişse, elde ettiği kiloyu korur.
* Canlılık ve güçlülük: Kişinin kendisini daha sağlıklı ve canlı hissetmesi; psikolojisinin, fiziksel gücünün ve konsantrasyonunun yükselmesine yol açar.
* Güzel bir cilt: Bu program çerçevesinde gözlenen; vücudun yağlı kısımlarının zayıflamasıdır. Bu şekilde sağlanan zayıflamada cilt gergin ve güzel kalır.
(günaydın)
İncelmek için fazla kilo vermeye gerek yok. Uzmanlara göre, az kilo vererek de birkaç beden küçülmek mümkün. 'Metabolic Balance/ Metabolik Denge' sisteminin yaratıcısı Alman Dahiliye ve Beslenme Uzmanı Doktor Wolf Eckhart Funfack, kendisi de yıllarca diyet programları uygulamış bir kişi. Bölgesel zayıflama yöntemiyle iki kilo vererek bir beden küçülmenin mümkün olduğunu söyleyen Dr. Funfack, bunun için yapılması gerekenleri anlattı:
DİYET DEĞİL DÜZENLEYİCİ
* Gerçekten iki kilo verip bir beden incelmek mümkün mü?
Aslında evet, 'Metabolic Balance' sistemi ile bunu başarmak mümkün. Çünkü bu sistemde bölgesel olarak zayıflayabiliyorsunuz. Yani bu programda, vücudunuzda problemli gördüğünüz bölgeleri hedef alıyorsunuz. Vücut kalori değil yağ kaybettiği zaman, fazla kilo vermeden de beden ölçülerinizde ciddi farklar görebilirsiniz. Örneğin sadece birkaç kilo verip, basen veya karın bölgenizi incelterek beden olarak küçülebilirsiniz. Ama insanlar bunun farkında değil.
* İki kilo verip, bir beden nasıl zayıflanır?
Burada 'Metabolic Balance' sisteminin önemli kuralları devreye giriyor. Bu kurallardan biri; günde üç öğün yemek, diğeri de öğünler arasında beş saat ara vermek. Çünkü vücudun besinleri rahatlıkla sindirebilmesi için makul bir dinlenme zamanına ihtiyaç var. Her ara öğün, metabolizmanın dengesini bozarak insülin düzeyini yükseltiyor. Bu da acıkma ataklarını tetikliyor. Bu nedenle beş saatlik mola süresine sadık kalmak büyük önem taşıyor. Beş saat aralıklarla beslenince, vücutta insülin seviyesi düşüyor ve yağ yakımı gerçekleşiyor. Yani, yağ yakımı ancak vücuttaki insülin oranı düştüğü zaman mümkün oluyor.
KİŞİYE ÖZEL BESLENME
* 'Metabolic Balance' sisteminin diğer diyetlerden farkı nedir?
Öncelikle, 'Metabolic Balance' bir diyet değil, kilo düzenleyici bir metabolizma programı. Bu program, yeme-içme alışkanlıklarını sağlıklı ve dengeli bir şekilde düzenleyerek, kişiye özel bir beslenme programı oluşturulmasını sağlıyor. Kişiye özel beslenme programı, güncel laboratuvar tahlilleri ve sağlık durumunun gözden geçirilmesinden sonra belirleniyor. Program, metabolizmayı güçlendirmeye ve vücudun dengede tutulmasına yardımcı oluyor.
Her gün elma yemeniz şart!
Programın başlıca kuralları şöyle:
* Gün içinde tek tip protein tüketin:
Programınızda sabah kahvaltısında beyaz peynir çıktıysa, gün içinde başka beyaz peynir yememek gerekiyor.
* Öğüne protein ile başlayın:
Kahvaltıya önce peynirden başlayın ya da pastanın önce kremasını yiyin.
* Günde en az iki litre su için:
Bu, kişiye özel hazırlanan programa göre değişir.
* Meyve yiyin:
Özellikle her gün bir elma yemek sistemin vazgeçilmez kuralından biri. Elmayı istediğiniz öğünde yiyebilirsiniz.
* Günde üç öğün yemek yiyin:
Öğünlerin arasında en az beş saat olmalı. Sık sık yemek yemek vücuttaki insülin düzeyini yükselttiği için önerilmiyor.
* 21.00'den sonra yemek yemeyin:
Vücut akşam dinlendiği için yağ yakıyor. Dolayısıyla akşam yemeğini erken bir saatte yemek önem taşıyor.
* En az sekiz saat uyuyun:
Uykusuz kalmak metabolizmanın dengesini bozuyor. Uykuda insülin düşüyor.
* Öğünleri 60 dakikada bitirin:
Yemekte uzun saatler geçirmeyin.
* Çavdar ekmeği alın:
Şekerin kana karışmasını geciktirdiği için daha tok tutuyor.
Bu programda amaç; insanların hayatları boyunca doğru beslenerek kendi metabolizmalarını dengelemesi. Kilo almak isteyenler de vermek isteyenler de uygulayabiliyor. Doktor Wolf Eckhart Funfack; "Vücudumuzun dengesi hormonlar tarafından sağlanır. Bu hormonlar vücut tarafından üretilebiliyorsa sorun yok" diyor ve devam ediyor: "Kilo sorunu olanlarda üretim yeterli olmaz. Vücuda gerekli besinleri verdiğiniz zaman kendi hormonlarını üretmeye başlar. Vücut hangi yapı taşına ihtiyaç duyarsa onu çeşitli sinyallerle iletir. Program sinyalleri ve kişiye vücudunun gerçekte neye ihtiyacı olduğunu anlamayı öğretir, ihtiyaç duyduklarını almayı sağlamayı amaçlar."
Programın yararları şöyle sıralanabilir:
* Kilo verme: Bir beslenme değişikliği ile diyet yapmadan, zayıflamaya destek ürünler ve ilaçlar kullanmadan sağlığınızı koruyarak kilonuzu düzenleyebilirsiniz.
* Dengeli vücut ağırlığı: Birçok diyet kürlerinde görülen, çabuk kilo verme ve tekrar çabuk kilo almaya yol açan yoyo etkisi bu sistemde görülmez. Kişi bir kere beslenme biçimini değiştirmiş ve kurallara dikkat etmişse, elde ettiği kiloyu korur.
* Canlılık ve güçlülük: Kişinin kendisini daha sağlıklı ve canlı hissetmesi; psikolojisinin, fiziksel gücünün ve konsantrasyonunun yükselmesine yol açar.
* Güzel bir cilt: Bu program çerçevesinde gözlenen; vücudun yağlı kısımlarının zayıflamasıdır. Bu şekilde sağlanan zayıflamada cilt gergin ve güzel kalır.
(günaydın)
Kolay Zayıflamanın 5 Altın Kuralı
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 12:08 |
Etiketler:
Güzellik,
Kadın Vücudu,
Zayıflamak

Ülkemizdeki obezite salgınının çok büyük oranlara ulaşmasıyla birlikte, kilo vermek ve kilo korumak için bu 5 kolay ve temel kuralı uygulamaya başlamanın zamanı geldi.
Dr. Oz Show'da tüm detayları anlatan Dr. Öz'ün işte 5 altın kuralı;
1. Streç pantolon giymeyin; Giyiminiz kilo almak için bir erken uyarı sistemidir.
Streç kıyafetler giyerek bilmeden kilo almanızı kolaylaştırırsınız.
2. Kötü kıyafetlerinizi dolabınızda tutmayın; Sağlıksız kilodayken giydiğiniz kıyafetleri dolabınızda tuttuğunuzda bu size kilo verememe durumunuzda kafanızda yedek bir plan oluşturur.
3. Dört ayaklı hayvanların etini haftada bir kereden fazla yemeyin; Dört ayaklı hayvanların eti, tavuk gibi iki ayaklı veya balık gibi ayaksız hayvanlara göre daha fazla doymuş yağ içerir.
4. Atıştırmalıklardan vazgeçin; Buzdolabını açmadan önce öğününüzü belirleyin, ihtiyacınız olan kadarını alın ve kapatın.
5. Akşam 19:30'dan sonra yemeyin; Gece geç saatlerde yemek yediğiniz zaman ne ölçüde yediğinizin farkına varamazsınız. Özellikle televizyonun karşısında yemek yeme olasılığınız yüksektir.
Diş Sağlığınız İçin Sakız Çiğneyin
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 05:31 |
Etiketler:
Güzellik,
Kadın Sağlığı,
Sağlık

Şekerli besinlerin dişe verdiği zararı aza indirmenin yolu sakız çiğnemekten geçiyor. Sakız tükrüğü artırıyor, tükrük dişi koruyor.
• Bayramda tüketimi artan şeker, çikolata ve tatlı gibi şekerli gıdaların dişler üzerindeki olumsuz etkilerinin şekersiz ya da ksilitollü (yapay tatlandırıcılı) sakız çiğnenerek azaltılabileceği bildirildi.
Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Ülker, bayramlarda şeker, çikolata, baklava tüketimin arttığına vurgu yaparak, bilimsel araştırmalarda diş çürüğü ile şeker tüketimi arasında çok ciddi bir ilişkinin saptandığını kaydetti.
Diş çürüğü nedeniyle ağrıların oluştuğunu, daha ileri dönemlerde de diş kayıplarının yaşanabildiğini ifade eden Ülker, çürüğün en sık rastlanılan rahatsızlıklardan biri olduğuna dikkat çekerek, gelişen toplumlarda dişle ilgili ciddi problem olduğunu vurguladı.
BOL BOL FIRÇALAYIN
Şekerin dişler üzerindeki olumsuz etkisinden kurtulabilmek için mümkün olduğu kadar çabuk, şekerin dişten uzaklaştırılması gerektiğine dikkati çeken Ülker, şunları önerdi.
• Şekerin diş üzerinde tutunma süresini azaltın.
• Misafirlikte dişlerini fırçalamak kolay olmayabilir. Bu gibi durumlarda en azından ağzımızı çalkalamak gerekir.
• Tükürüğün akışını ve kalitesini artırmak için sakız çiğnenebilir. Burada biz şekersiz sakızlarla ya da yapay tatlandırıcılı sakızlarla tükürük akışını artırabilir ve dişlerimizi şekerin olumsuz etkilerinden koruyabiliriz.
• Şeker yedikten sonra daha sert şeyler tüketerek de şeker kalıntılarını dişten uzaklaştırmak mümkün. Örneğin, bir salatalık, havuç veya elma yemek faydalı olabilir.
• Tatlılardan sonra peynir tüketin. Peynirin içerisinde çürüğü engelleyecek maddeler var. Yemekten sonra bir dilim peynir tüketmek dişlerin koruması açısından faydalı olur.
-star
• Bayramda tüketimi artan şeker, çikolata ve tatlı gibi şekerli gıdaların dişler üzerindeki olumsuz etkilerinin şekersiz ya da ksilitollü (yapay tatlandırıcılı) sakız çiğnenerek azaltılabileceği bildirildi.
Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Ülker, bayramlarda şeker, çikolata, baklava tüketimin arttığına vurgu yaparak, bilimsel araştırmalarda diş çürüğü ile şeker tüketimi arasında çok ciddi bir ilişkinin saptandığını kaydetti.
Diş çürüğü nedeniyle ağrıların oluştuğunu, daha ileri dönemlerde de diş kayıplarının yaşanabildiğini ifade eden Ülker, çürüğün en sık rastlanılan rahatsızlıklardan biri olduğuna dikkat çekerek, gelişen toplumlarda dişle ilgili ciddi problem olduğunu vurguladı.
BOL BOL FIRÇALAYIN
Şekerin dişler üzerindeki olumsuz etkisinden kurtulabilmek için mümkün olduğu kadar çabuk, şekerin dişten uzaklaştırılması gerektiğine dikkati çeken Ülker, şunları önerdi.
• Şekerin diş üzerinde tutunma süresini azaltın.
• Misafirlikte dişlerini fırçalamak kolay olmayabilir. Bu gibi durumlarda en azından ağzımızı çalkalamak gerekir.
• Tükürüğün akışını ve kalitesini artırmak için sakız çiğnenebilir. Burada biz şekersiz sakızlarla ya da yapay tatlandırıcılı sakızlarla tükürük akışını artırabilir ve dişlerimizi şekerin olumsuz etkilerinden koruyabiliriz.
• Şeker yedikten sonra daha sert şeyler tüketerek de şeker kalıntılarını dişten uzaklaştırmak mümkün. Örneğin, bir salatalık, havuç veya elma yemek faydalı olabilir.
• Tatlılardan sonra peynir tüketin. Peynirin içerisinde çürüğü engelleyecek maddeler var. Yemekten sonra bir dilim peynir tüketmek dişlerin koruması açısından faydalı olur.
-star
Saçınızın Güzelliği İçin Önemli Uyarılar
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 05:04 |
Etiketler:
Güzellik,
Kadın Sağlığı,
Saç Bakımı,
Yaşam

Güzelliğin tamamlayıcısı saçlar, yanlış bakım uygulamaları ve doğru seçilmeyen kozmetik ürünler nedeniyle çoğu zaman canlılığını ve parlaklığını kaybedebiliyor.
AŞIRI YIKAMAK KURUTUR
• Saçları aşırı yıkamak kurumasına, elektriklenmesine ve parlaklığını kaybetmesine neden olur. Kuru saç; yapısal olabileceği gibi, saçların gereğinden fazla yıkanması, kuru çevrede bulunulması, saçların sık kurutulması ve bazı sistemik hastalıkların sonucunda da gelişir.
• Saç yıkama sıklığı kişiye göre değişkenlik gösterir. Saç günde en fazla bir, en az haftada bir defa yıkanmalıdır. Saçlar yıkanırken kişinin saç tipine uygun şampuanı tercih etmesi önemlidir.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Gökhan Okan; sağlıklı saçlar için alınması gereken önlemlerle ve saç dökülmesinin çözüm yollarıyla ilgili şu bilgileri veriyor:
• Saçın yapısını oluşturan ana elementler keratin, su, pigment, yağlar ve eser elementlerdir. Sağlıklı saçlar; parlak, görünümü düzgün ve kolay taranabilir özellikleri taşır. Saçın bu özellikleri, sistemik hastalıklar ve çevresel etmenlerin etkisiyle bozularak; saçlarda kırılma, mat, sağlıksız görüntü ve dökülme şikâyetleri ortaya çıkmaktadır. Dermatoloji hekimlerine bu sebeple çok sayıda hasta başvurmaktadır.
• Saçlı deride ortalama 100 bin saç folikülü bulunur. Bu sayı bazı kişilerde 150 bini bulabilir. Yağ bezlerinde üretilen yağ salgısı, derimizden kıl köklerine ulaşmaktadır. Saç derimizde bulunan yağ hücreleri saçımızın yağından sorumludur. Yağ salgısı ergenlik döneminde artış gösterir. Saçlar yağ salgısına göre yağlı ya da kuru olabilir. Saçın yağlanması çoğu kişi için bir sorun oluşturur. Saçlı deride salgılanan yağlar fırçalama ve tarama gibi işlemlerle kolayca saçlara yayılır.
• Saçlı deride ortalama 100 bin saç folikülü bulunur. Bu sayı bazı kişilerde 150 bini bulabilir. Yağ bezlerinde üretilen yağ salgısı, derimizden kıl köklerine ulaşmaktadır. Saç derimizde bulunan yağ hücreleri saçımızın yağından sorumludur. Yağ salgısı ergenlik döneminde artış gösterir. Saçlar yağ salgısına göre yağlı ya da kuru olabilir. Saçın yağlanması çoğu kişi için bir sorun oluşturur. Saçlı deride salgılanan yağlar fırçalama ve tarama gibi işlemlerle kolayca saçlara yayılır.
AŞIRI YIKAMAK KURUTUR
• Saçları aşırı yıkamak kurumasına, elektriklenmesine ve parlaklığını kaybetmesine neden olur. Kuru saç; yapısal olabileceği gibi, saçların gereğinden fazla yıkanması, kuru çevrede bulunulması, saçların sık kurutulması ve bazı sistemik hastalıkların sonucunda da gelişir.
• Saç yıkama sıklığı kişiye göre değişkenlik gösterir. Saç günde en fazla bir, en az haftada bir defa yıkanmalıdır. Saçlar yıkanırken kişinin saç tipine uygun şampuanı tercih etmesi önemlidir.
DÜZLEŞTİRME SAÇI ZAYIFLATIR
• Saçları güzelleştirmek amacıyla uygulanan kozmetik ürünler; saçların görünümünü değiştirmenin yanında saçlara zarar verebilmekte, saçlarda kırılma ve dökülmelere neden olabilmektedir. Saça uygulanan ürünler; sabitleştirici, renklendirici, renk açıcı ve düzleştirici olarak sınıflandırılabilir. Saç şekillendiriciler, saç temizliğinin ardından saça son şeklini vermek için kullanılırlar. Amaçları kuruma esnasında saçın herhangi bir kısmını belli bir yerde tutmak ve saça hacim kazandırmaktır. Saç jöleleri, saç spreyleri ve saç köpükleri bu işlevi görmektedir.
• Saç düzleştirme daha çok kıvırcık saçlarda başvurulan bir yöntemdir. Saçta bulunan disülfit bağlarının kırılıp saçın denatüre olmasına neden olur. Bu şekilde saçlar düz bir görünüm kazanıp yeni bağlar oluşur. İnce ve hasarlı saçlarda bu uygulamada dikkatli olunmazsa saçlar çabuk kırılgan olur, saçı zayıflatır. Bu saç yapısına sahip kişiler saç düzleştirme işlemine mümkün olduğu kadar az başvurmalıdırlar.
• Saçları güzelleştirmek amacıyla uygulanan kozmetik ürünler; saçların görünümünü değiştirmenin yanında saçlara zarar verebilmekte, saçlarda kırılma ve dökülmelere neden olabilmektedir. Saça uygulanan ürünler; sabitleştirici, renklendirici, renk açıcı ve düzleştirici olarak sınıflandırılabilir. Saç şekillendiriciler, saç temizliğinin ardından saça son şeklini vermek için kullanılırlar. Amaçları kuruma esnasında saçın herhangi bir kısmını belli bir yerde tutmak ve saça hacim kazandırmaktır. Saç jöleleri, saç spreyleri ve saç köpükleri bu işlevi görmektedir.
• Saç düzleştirme daha çok kıvırcık saçlarda başvurulan bir yöntemdir. Saçta bulunan disülfit bağlarının kırılıp saçın denatüre olmasına neden olur. Bu şekilde saçlar düz bir görünüm kazanıp yeni bağlar oluşur. İnce ve hasarlı saçlarda bu uygulamada dikkatli olunmazsa saçlar çabuk kırılgan olur, saçı zayıflatır. Bu saç yapısına sahip kişiler saç düzleştirme işlemine mümkün olduğu kadar az başvurmalıdırlar.
BİTKİSEL BOYA TERCİH EDİN
• Saç boyaları doğal ve sentetik olmak üzere iki çeşittir. Kına en iyi bilinen doğal boya çeşididir. Sentetik boyalar; geçici ve kalıcı özellik taşıyanlar olmak üzere iki çeşittir. Piyasada satılan boyaların çoğunluğu kalıcı özelliktedir. Saç boyalarının içeriğinde bulunan bazı maddeler alerjik bünyeye sahip kişilerde kontakt dermatit (alerjik egzama) bulgularına neden olabilir. Alerjik egzama saçlı deride kaşıntı, sulantı ve yaralarla kendini belli eder. Alerjik bünyeli kişilerde, bitkisel saç boyaları tercih edilmelidir. Sık saç boyanması, saç yapısının incelmesine, kıl şaftının delikli bir hal almasına neden olur. Saçlar çok sık boyatılmamalı, sık saç rengi değiştirilmemeli ve kaliteli boya kullanılmalıdır.
• Saç boyaları doğal ve sentetik olmak üzere iki çeşittir. Kına en iyi bilinen doğal boya çeşididir. Sentetik boyalar; geçici ve kalıcı özellik taşıyanlar olmak üzere iki çeşittir. Piyasada satılan boyaların çoğunluğu kalıcı özelliktedir. Saç boyalarının içeriğinde bulunan bazı maddeler alerjik bünyeye sahip kişilerde kontakt dermatit (alerjik egzama) bulgularına neden olabilir. Alerjik egzama saçlı deride kaşıntı, sulantı ve yaralarla kendini belli eder. Alerjik bünyeli kişilerde, bitkisel saç boyaları tercih edilmelidir. Sık saç boyanması, saç yapısının incelmesine, kıl şaftının delikli bir hal almasına neden olur. Saçlar çok sık boyatılmamalı, sık saç rengi değiştirilmemeli ve kaliteli boya kullanılmalıdır.
KAŞINTI VARSA EGZAMA OLABİLİR!
• Saçta sık görülen hastalıklar kepeklenme, egzama ve saç dökülmesidir. Kepeklenme en sık görülen saç sorunudur. Saçta küçük beyaz renkli döküntülerle kendini belli ederler. En sık ve şiddetlisi 20 yaş civarında görülür. Derinin çeşitli uyarılara karşı verdiği bir cevaptır. Medikal şampuanlarla kontrol altına alınır. Başlangıçta sadece medikal şampuanlarla yıkanılmalı, sonrası medikal şampuan sıklığı azaltılmalıdır. Saç spreylerinin aşırı kullanılması, saç boyalarının uygunsuz kullanımı, soğuk hava, kuru ısıtıcılar, stres ve gerginlik kepeklenmenin artmasına neden olur.
• Sinirsel egzama ya da bilimsel adıyla nörodermit, sık görülen bir cilt sorunudur. Boyun, ense, saçlı deri, omuzlar ve topuk bölgelerinde sürekli kaşıntı ve bunun sonucunda deride kızarıklık görünür. Hastalığın oluşmasında stres en önemli etmendir. Tedavisinde steroidli kremler, antihistaminik ilaçlar ve nemlendiriciler kullanılır. Ciddi vakalarda hastalar psikiyatri uzmanları ile birlikte takip edilir.
• Saçta sık görülen hastalıklar kepeklenme, egzama ve saç dökülmesidir. Kepeklenme en sık görülen saç sorunudur. Saçta küçük beyaz renkli döküntülerle kendini belli ederler. En sık ve şiddetlisi 20 yaş civarında görülür. Derinin çeşitli uyarılara karşı verdiği bir cevaptır. Medikal şampuanlarla kontrol altına alınır. Başlangıçta sadece medikal şampuanlarla yıkanılmalı, sonrası medikal şampuan sıklığı azaltılmalıdır. Saç spreylerinin aşırı kullanılması, saç boyalarının uygunsuz kullanımı, soğuk hava, kuru ısıtıcılar, stres ve gerginlik kepeklenmenin artmasına neden olur.
• Sinirsel egzama ya da bilimsel adıyla nörodermit, sık görülen bir cilt sorunudur. Boyun, ense, saçlı deri, omuzlar ve topuk bölgelerinde sürekli kaşıntı ve bunun sonucunda deride kızarıklık görünür. Hastalığın oluşmasında stres en önemli etmendir. Tedavisinde steroidli kremler, antihistaminik ilaçlar ve nemlendiriciler kullanılır. Ciddi vakalarda hastalar psikiyatri uzmanları ile birlikte takip edilir.
DÖKÜLEN SAÇLARA MEZOTERAPİ
• Saç dökülmesi sık karşılaşılan bir diğer saç hastalığıdır. Tedavide amaç dökülmeyi durdurmaktır, öncelikle saç dökülmesi durumunun nedeni araştırılır. Gerekli laboratuar testleri yapılır ve hastanın tedavisi düzenlenir. Tedavinin uzun süreli olacağı konusunda hastalar bilgilendirilmelidir. Neden bulunamadığı zaman saçı güçlendirici ürünlere ve tedavilere başvurulur.
• Dökülmeyi iyileştirmek ve kontrol altına almak için uygulanan en etkili yöntem olan saç mezoterapisi; saçın ihtiyacı olan vitamin, mineral ve kan dolaşımını arttırıcı ilaçların direkt saç diplerine enjekte edilmesi prensibine dayanır. Kullanılan ilaçlar güvenilirdir. Anestezi gerektirmeden uygulama yapılır. Belirli aralıklarla yapılan bir uygulamadır. Emin ellerde yapılması gerekir. Tedavi tamamlandığında dökülmede azalma, saçlarda dolgunluk elde edilmiş olur.
• Saç dökülmesi sık karşılaşılan bir diğer saç hastalığıdır. Tedavide amaç dökülmeyi durdurmaktır, öncelikle saç dökülmesi durumunun nedeni araştırılır. Gerekli laboratuar testleri yapılır ve hastanın tedavisi düzenlenir. Tedavinin uzun süreli olacağı konusunda hastalar bilgilendirilmelidir. Neden bulunamadığı zaman saçı güçlendirici ürünlere ve tedavilere başvurulur.
• Dökülmeyi iyileştirmek ve kontrol altına almak için uygulanan en etkili yöntem olan saç mezoterapisi; saçın ihtiyacı olan vitamin, mineral ve kan dolaşımını arttırıcı ilaçların direkt saç diplerine enjekte edilmesi prensibine dayanır. Kullanılan ilaçlar güvenilirdir. Anestezi gerektirmeden uygulama yapılır. Belirli aralıklarla yapılan bir uygulamadır. Emin ellerde yapılması gerekir. Tedavi tamamlandığında dökülmede azalma, saçlarda dolgunluk elde edilmiş olur.
İYİ ŞAMPUANIN ÖZELLİKLERİ
• Bir şampuanda aranılan özellik, saçtaki yağı dengeye sokmak, saçın parlak ve hacimli görünmesini sağlamaktır.
• Şampuan seçimi, kişinin saç yapısına göre yapılmalıdır.
• Saça ve göze zarar vermemelidir.
• Yağlı, kuru, normal ve hasarlı saçlara özel şampuanların yanı sıra, bebekler için ve medikal özellik taşıyan şampuan çeşitleri de bulunmaktadır.
• Bir şampuanda aranılan özellik, saçtaki yağı dengeye sokmak, saçın parlak ve hacimli görünmesini sağlamaktır.
• Şampuan seçimi, kişinin saç yapısına göre yapılmalıdır.
• Saça ve göze zarar vermemelidir.
• Yağlı, kuru, normal ve hasarlı saçlara özel şampuanların yanı sıra, bebekler için ve medikal özellik taşıyan şampuan çeşitleri de bulunmaktadır.
SAÇINIZIN YAĞLANMAMASI İÇİN BU ÖNLEMLERİ ALIN
• Saçların çok sık taranmamasına ve fırçalanmamasına dikkat edin. Bu şekilde deride bulunan yağlar saça ulaşamaz.
• Aşırı sıcak ve nem, yağ salgısını arttırdığından bu ortamlardan kaçının.
• Saç kurutmayı sıcak havayla yapmayın.
• Yağlı saçlar için olan şampuanlar tercih edin.
• Yağlanmayı azaltmak için şampuanla yıkama sıklığını abartmayın.
• Saçların çok sık taranmamasına ve fırçalanmamasına dikkat edin. Bu şekilde deride bulunan yağlar saça ulaşamaz.
• Aşırı sıcak ve nem, yağ salgısını arttırdığından bu ortamlardan kaçının.
• Saç kurutmayı sıcak havayla yapmayın.
• Yağlı saçlar için olan şampuanlar tercih edin.
• Yağlanmayı azaltmak için şampuanla yıkama sıklığını abartmayın.
KURU SAÇLAR İÇİN BAKIM ÖNERİLERİ
• Saçlarınızı az şampuanla yıkayın
• Saç kremi kullanın
• Kurutma makinesini mümkün olduğunca az kullanın
• Nemlendirme özelliği fazla olduğundan kuru saç şampuanlarını tercih edin.
• Saç kremini şampuandan sonra kullanın. Kremler saçların parlak hale gelmesini ve yumuşak olmasını sağlar.
• Saçlarınızı az şampuanla yıkayın
• Saç kremi kullanın
• Kurutma makinesini mümkün olduğunca az kullanın
• Nemlendirme özelliği fazla olduğundan kuru saç şampuanlarını tercih edin.
• Saç kremini şampuandan sonra kullanın. Kremler saçların parlak hale gelmesini ve yumuşak olmasını sağlar.
-ntvmsnbc
2 Mart 2011 Çarşamba
Saç Bakımında En Çok Merak Edilenler
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 16:24 |
Etiketler:
Güzellik,
Saç Bakımı,
Sağlık

Saçınıza Güzellik Katan Gıdalar
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 16:06 |
Etiketler:
Güzellik,
Saç Bakımı,
Sağlık

Güzelliğinizle herkesi büyüleyeceksiniz, mutlaka bu gıdaları deneyin.
BAL:
Balın beslenmedeki yararlarının yanı sıra, saç için de faydalı olduğunu bilmelisiniz. Bal, saçtaki nemi alır ve hapseder. Bir çorba kaşığı balı şampuanınıza ekleyin. Yıkadıktan sonra saçınızın ne kadar yumuşak olduğunu göreceksiniz.
PİRİNÇ:
Uzakdoğu mutfağının incisi pirinç, saçı dolgun gösterici özelliğe sahiptir. Bir kap pirinci, iki kap dolusu suyun içine koyun ve sabaha kadar bekletin. Sabah pirinci süzdükten sonra suyunu sprey ağızlı şişeye dökün. Saçınızı kurutmadan önce bu karışımı başınıza sıkın.
ELMA SİRKESİ:
Elma sirkesi muhteşem bir parlatıcıdır. Şampuanla saçınızı yıkadıktan sonra saçınızı bir miktar elma sirkesiyle duruladıktan sonra elde edeceğiniz parlaklığa siz de şaşıracaksınız. Yalnız bu uygulamayı boyalı saçlarda gerçekleştirmeyin.
NANELİ ÇAY:
5 adet naneli çay poşetini çaydanlıkta demleyin. Soğumaya bırakın, bu sırada saçınızı şampuanlayıp durulayın. Soğuyan naneli çayınızı da son durulama suyu olarak kullanın. Nane, saçınızdaki fazla yağı ortadan kaldıracaktır.
KUŞBURNU ÇAYI:
İri ve dolgun buklelere sahip olmak için kuşburnu çayını demleyin ve zeytinyağıyla eşit oranda karıştırıp boş bir şampuan şişesinden bir gece bekletin. Ertesi gün bu karışımı kuru saçınıza sürüp tarayın. 10 dakika beklettikten sonra saçınızı yıkayın. Ve buklelerinizle etrafa hava atmaya hazırlanın!
(habertürk)
Açlığı Bastıran Yiyecekler
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 16:03 |
Etiketler:
Diyet,
Güzellik,
Sağlık,
Yemek-İçmek,
Zayıflamak

27 Şubat 2011 Pazar
Gençlere Cilt Bakımı Önerileri
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 16:37 |
Etiketler:
Cilt,
Güzellik,
Kadın Sağlığı,
Sağlık

Genç yaşlarda cilt bakımının önemi adet dönemiyle başlar. Zira hormonal değişimle beraber cildin yapısı değişime uğrar.Bu hormonal değişim sonucu ciltte bir dizi problemler başlar.
Örneğin sivilcelenme, akne, siyah nokta, aşırı kuruluk veya aşırı yağlanma gibi.
Bu yaşların başlaması ile birlikte düzenli bir cilt bakımı ve kozmetik malzemelerin kullanımı çok önemlidir. Böylece ileride oluşabilecek sorunların şimdiden giderilmesi sağlanır, cildin pürüzsüz ve zinde kalması garantilenir.
Gençlerin uyması gereken öneriler:
1. Sabun kullanma alışkanlığını bırakmak gerekir. Zira dünyanın en iyi sabunu bile olsa sabunun kurutucu etkisi vardır ve kurutması cildin dıştan gelen tehlikeli mikroplara karşı savunmasız kalmasına neden olur.
2. Sabun yerine temizleme sütü ve toniği bu yaş grubu için en idealidir. Çoğu genç kız alışkanlık ve yanlış bilgilendirme sonucu temizleme sütü yerine tonik kullanmaktadır. Temizleme sütleri üst deride ve bir alt katmanda birikmiş kirlerin, deri yolu ile atılmış ifrazatların gidermesini sağlar. Bunu cildi tahriş etmeden yapar. Tonik ise sütün kalıntılarını alır, gözeneklerin tekrar büzülmesini ve derinin bir sonraki işleme (krem sürmeye) hazır ve emici olmasını sağlar. Temizleme etkisi süt gibi değildir.
3. Sabah ve akşam nemlendirici kullanılması önerilir. Derinin siyah nokta yapma alışkanlığı varsa ve gözenekleri büyük ise gözenek sıkışaştırıcı kullanılması tavsiye edilir.
4. Haftada bir derin temizleme ve peeling yapılmalı. Böylece ciltte aşırı ölü hücre ve kirin birikmesi engellenir, cilt nefes alır. Eğer cilt aşırı yağlı ise haftada iki defa peeling yapılması önerilir.
5. Akneli ve sivilceli deriler ise özel bir itina ile temizlenip tedavi edilmelidir. Kesinlikle ihmal edilmemeli. İlk devrelerinde müdahale şarttır. Öncelikle sivilcelenmenin gerçek nedeni tespit edilmeli ve tedavi buna göre yapılmalıdır. Çoğunlukla ana nedenler cildin mikrop alması, yanlış beslenme, hormonal dengesizlikler, yemek alerjisi, güneş alerjisi, ciltteki faydalı vitaminlerinin eksilmesi ve strestir. Bu nedenler çoğunlukla kombine halinde veya tek başına olabilir, ama genelde bazıları direkt sebep iken diğerleri uyarıcıdır.
Akne ve sivilce erkeklerde de aynı nedenlere bağlı olarak oluşur.
Genç yaşlarda uyulması gereken hususlar:
1. Sabun ve uyarıcı cins kozmetik malzemeleri kullanılmamalı. Traş losyonu da dahil. Bunların yerine temizleme jelleri veya kremleri kullanılmalı.
2. Sivilcelenme sorunu meydana geldiği andan itibaren dikkatle tedavi edilmeli. Aksi takdirde fark edilmeden çoğalacak ve iyileştirilmesi zorlaşacaktır. Bunun için kesinlikle uzman bir kişinin önerisine dikkatlice uyulmalı.
3. Bugünün teknolojisi kozmetik ve dermotolojik alanda kesin sonuç veren tedaviler sunmaktadir. En son teknoloji aha asiti “alfa hidroksi asit” ve glikolik asit tedavileri yapılmaktadır. Uzman bir kişi tarafından bu tedaviler sürdürülmeli ve evde aynı hafifletilmiş malzemelerle devam edilmeli.
4. Beslenme dışardan yapılan tedaviler kadar önemlidir. Belirli vitamin, mineral ve oligo elementlerle takviye şarttır. Bu iş için hem iyi bir diyet, hem de bitkisel olarak hazırlanmış ilaçlar kullanılması tavsiye edilir.
5. Deri ufak tefek sorunlar (örneğin sivilce, siyah nokta veya yağlanma) yapıyorsa el sürmemeye özen gösterilmeli. Unutulmaması gerekir ki bu yaşlarda derinize yapılabilecek doğru veya yanlış tedaviler ileride cildinizi pürüzsüz ve canlı kalmasının başlıca temelidir. Çoğunlukla gençlerde bu tür sorunlara müdahaleleri yanlıştır.
Sürekli siyah nokta ve sivilce sıkılmaya gidilir ve üzerine kapatıcı malzeme kullanılır. İşte bu işlem derinin yıpranmasına neden olur. Siyah noktalar bile çok özel maskeler ile tahriş yaratmadan temizlenebilir. Halbuki sıkma metodu ile hücrenin yapısı tekrar düzelmeyecek şekilde bozulabilir ve ileride lekeli ve açık gözenekli kalmasına neden olur. Özellikle bu tür sorunlar sıkma metodu ile tedavi edildiğinde güneşin ve kimyasal değişimlere maruz kalması ile deride pigment ve leke atar ve lekeler kalıcılaşır.
6. Yağlı derilerde genelde riboflavin b2 vitaminin eksikliği ile meydana gelebilir. Onun için bol bol süt tüketilmeli, karaciğer kullanılmalıdır. Ayrıca kimi durumlarda hayvansal gıda alerji etkisi yaratabilir. Bu tespit edilirse, en az 1 ay kırmızı et yenilmemeli.
7. Sokağa çıkıldığında nemlendirici kullanmak gerekir. Zira bugünün hava şartları koruyucu malzmelerin kullanılmasını gerektirmektedir (kir, sigara, egsoz dumanı vs). Sabah akşam yüzü temizlemek şarttır. Genç kızlarda yanlış ve ucuz kozmetik ürünleri bu tür sorunların oluşmasına yol açmaktadır.
-star
Örneğin sivilcelenme, akne, siyah nokta, aşırı kuruluk veya aşırı yağlanma gibi.
Bu yaşların başlaması ile birlikte düzenli bir cilt bakımı ve kozmetik malzemelerin kullanımı çok önemlidir. Böylece ileride oluşabilecek sorunların şimdiden giderilmesi sağlanır, cildin pürüzsüz ve zinde kalması garantilenir.
Gençlerin uyması gereken öneriler:
1. Sabun kullanma alışkanlığını bırakmak gerekir. Zira dünyanın en iyi sabunu bile olsa sabunun kurutucu etkisi vardır ve kurutması cildin dıştan gelen tehlikeli mikroplara karşı savunmasız kalmasına neden olur.
2. Sabun yerine temizleme sütü ve toniği bu yaş grubu için en idealidir. Çoğu genç kız alışkanlık ve yanlış bilgilendirme sonucu temizleme sütü yerine tonik kullanmaktadır. Temizleme sütleri üst deride ve bir alt katmanda birikmiş kirlerin, deri yolu ile atılmış ifrazatların gidermesini sağlar. Bunu cildi tahriş etmeden yapar. Tonik ise sütün kalıntılarını alır, gözeneklerin tekrar büzülmesini ve derinin bir sonraki işleme (krem sürmeye) hazır ve emici olmasını sağlar. Temizleme etkisi süt gibi değildir.
3. Sabah ve akşam nemlendirici kullanılması önerilir. Derinin siyah nokta yapma alışkanlığı varsa ve gözenekleri büyük ise gözenek sıkışaştırıcı kullanılması tavsiye edilir.
4. Haftada bir derin temizleme ve peeling yapılmalı. Böylece ciltte aşırı ölü hücre ve kirin birikmesi engellenir, cilt nefes alır. Eğer cilt aşırı yağlı ise haftada iki defa peeling yapılması önerilir.
5. Akneli ve sivilceli deriler ise özel bir itina ile temizlenip tedavi edilmelidir. Kesinlikle ihmal edilmemeli. İlk devrelerinde müdahale şarttır. Öncelikle sivilcelenmenin gerçek nedeni tespit edilmeli ve tedavi buna göre yapılmalıdır. Çoğunlukla ana nedenler cildin mikrop alması, yanlış beslenme, hormonal dengesizlikler, yemek alerjisi, güneş alerjisi, ciltteki faydalı vitaminlerinin eksilmesi ve strestir. Bu nedenler çoğunlukla kombine halinde veya tek başına olabilir, ama genelde bazıları direkt sebep iken diğerleri uyarıcıdır.
Akne ve sivilce erkeklerde de aynı nedenlere bağlı olarak oluşur.
Genç yaşlarda uyulması gereken hususlar:
1. Sabun ve uyarıcı cins kozmetik malzemeleri kullanılmamalı. Traş losyonu da dahil. Bunların yerine temizleme jelleri veya kremleri kullanılmalı.
2. Sivilcelenme sorunu meydana geldiği andan itibaren dikkatle tedavi edilmeli. Aksi takdirde fark edilmeden çoğalacak ve iyileştirilmesi zorlaşacaktır. Bunun için kesinlikle uzman bir kişinin önerisine dikkatlice uyulmalı.
3. Bugünün teknolojisi kozmetik ve dermotolojik alanda kesin sonuç veren tedaviler sunmaktadir. En son teknoloji aha asiti “alfa hidroksi asit” ve glikolik asit tedavileri yapılmaktadır. Uzman bir kişi tarafından bu tedaviler sürdürülmeli ve evde aynı hafifletilmiş malzemelerle devam edilmeli.
4. Beslenme dışardan yapılan tedaviler kadar önemlidir. Belirli vitamin, mineral ve oligo elementlerle takviye şarttır. Bu iş için hem iyi bir diyet, hem de bitkisel olarak hazırlanmış ilaçlar kullanılması tavsiye edilir.
5. Deri ufak tefek sorunlar (örneğin sivilce, siyah nokta veya yağlanma) yapıyorsa el sürmemeye özen gösterilmeli. Unutulmaması gerekir ki bu yaşlarda derinize yapılabilecek doğru veya yanlış tedaviler ileride cildinizi pürüzsüz ve canlı kalmasının başlıca temelidir. Çoğunlukla gençlerde bu tür sorunlara müdahaleleri yanlıştır.
Sürekli siyah nokta ve sivilce sıkılmaya gidilir ve üzerine kapatıcı malzeme kullanılır. İşte bu işlem derinin yıpranmasına neden olur. Siyah noktalar bile çok özel maskeler ile tahriş yaratmadan temizlenebilir. Halbuki sıkma metodu ile hücrenin yapısı tekrar düzelmeyecek şekilde bozulabilir ve ileride lekeli ve açık gözenekli kalmasına neden olur. Özellikle bu tür sorunlar sıkma metodu ile tedavi edildiğinde güneşin ve kimyasal değişimlere maruz kalması ile deride pigment ve leke atar ve lekeler kalıcılaşır.
6. Yağlı derilerde genelde riboflavin b2 vitaminin eksikliği ile meydana gelebilir. Onun için bol bol süt tüketilmeli, karaciğer kullanılmalıdır. Ayrıca kimi durumlarda hayvansal gıda alerji etkisi yaratabilir. Bu tespit edilirse, en az 1 ay kırmızı et yenilmemeli.
7. Sokağa çıkıldığında nemlendirici kullanmak gerekir. Zira bugünün hava şartları koruyucu malzmelerin kullanılmasını gerektirmektedir (kir, sigara, egsoz dumanı vs). Sabah akşam yüzü temizlemek şarttır. Genç kızlarda yanlış ve ucuz kozmetik ürünleri bu tür sorunların oluşmasına yol açmaktadır.
-star
Cilt Güzelliği Hakkındaki Efsaneler
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 16:13 |
Etiketler:
Cilt,
Güzellik,
Kadın Sağlığı,
Sağlık

Sakın yapıp da cildiniz için bir hataya düşmeyin!
Hepimiz cilt bakımı konusunda uzmanız ve söyleyecek çok fikrimiz var.İşte böyle düşündüğümüz sürece hataya düşmemize sebep olacak güzellik mitleri:
Hemoroit kremi göz şişliğini dindirir. Tam tersi göz etrafında Preparation H kullanımı kuru ve kızarık cilde sebep olur. Kendi kullanım alanında hüküm sürmeye devam etmesi en iyisi.
Cilt gözenekleri açılır ve kapanır. Gözenek bir kapı ya da pencere değildir- açılıp kapanmazlar. Ama ölü bir cilt gibi bir şey gözeneği tıkarsa, genişleme yaratabilir. Bu yüzden de cilt temizliği ve ölü derilerden arınmak çok önemlidir.
Salatalık göz şişkinliklerine iyi gelir. Salatalığın kendisi şişkinliği dindirmez. Ama salatalıklar dolapta olmadıkları zamanlarda da uzun süre serinliklerini muhafaza edebilen sebzelerdir ve işte o soğukluk şişliklere iyi gelen esas nedendir; gözlerimizin etrafındaki damarların daralmasına sebep olur.
Sabun cilt için kötüdür. Sabunlar kül suyu ve hayvan yağı içerirken bu mit doğruydu. Ama bugün sabunlar daha az sert ve içlerinde nemlendiriciler de var.
Her gece yüzünüze vazelin sürmek kırışıklıkları önler. Petrol kırışıklıkların daha az görünmesine sebep olabilir ama yaşlanmayı önleyemez.
Alkolsüz daha iyidir. Her alkol kurumaya sebep olmaz. Yağlı alkoller de vardır ve yağlı yumuşatıcı demektir ve yumuşatıcı da daha yumuşak bir cilt.
-habertürk
Britney Spears'ın Zayıflama Sırrı
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 11:32 |
Etiketler:
Güzellik,
Yaşam,
Zayıflamak

26 Şubat 2011 Cumartesi
Güzelliğin Ucuz Yolları
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 18:15 |
Etiketler:
Cilt,
Güzellik,
Kadın Vücudu,
Makyaj,
Saç Bakımı

Her kadın güzelliğine düşkündür. Kozmetik deyince de kadınlar için akan sular durur. Güzel görünmek demek, illa çok para harcamak demek değildir.
Uzmanlar, bu konuda daha ekonomik davranmak arzusunda olan bayanlara şu önerilerde bulunuyor:
'Evde cilt bakımı: Cilt bakımı için mutlaka güzellik salonuna gitmeniz gerekmiyor. Evde de peeling uygulayabilirsiniz, üstelik de kendi üreteceğiniz bir formülle. Bir avuç toz şekeri biraz zeytinyağıyla karıştırın ve karışımı duşta kullanarak ölü deriyi atın. Bununla uğraşmak istemiyorsanız bile, hem yüz, hem de vücut için gayet hesaplı peeling ürünleri satılıyor ve her halükarda güzellik salonunda ödeyeceğinizden daha ucuza mal etmeniz mümkün.
Sahte manikür: Manikür yaptırmaya gidemiyorsanız, sahtesini kendiniz de yapabilirsiniz. Tırnaklarınızı limon suyuna sokun. Daha sonra törpü şeklindeki parlatıcıyla tırnaklarınızın uçlarını parlatın. Böylece tırnak cilasına ihtiyacınız kalmayacak.
Rujunuzun ömrünü uzatın: Farklı tonlar için ayrı ayrı rujlar kullanmak yerine, ufak hilelerle aynı ruju uzun süre kullanabilirsiniz. Örneğin, parlak bir görüntü için, ruju, ince bir tabaka halinde dudaklarınıza sürdüğünüz vazelinin üzerine uygulayın. Yepyeni sürülmüş ruj görüntüsü hoşunuza gitmiyorsa, parmak uçlarınızı kullanarak bunu değiştirebilirsiniz. Mat görünüm için biraz pudra sürebilir, gece kullanmak için de ruju koyu renk bir farla karıştırabilirsiniz.
Saç ürünleri: İki ayrı şekillendiriciye para ödemektense, bir tanesini tüm ihtiyaçlarınız için kullanın. Nemli saçlarınıza az miktarda saç kremi sürerek elektriklenmesini engelleyin. Saçınız kuruduktan sonra da gene az miktar saç kremi sürerek yumuşak ve uçuşkan bir görüntü elde edebilirsiniz. Ya da daha kalıcı ve sabit bir görünüm için jöle kullanıp, kuruturken de biraz daha sürüp parlak görünmesini sağlayabilirsiniz.
Vazelin: Vazelini, ister dudak koruyucusu, ister dudak parlatıcısı olarak kullanabilirsiniz. Bu kadarla da kalmıyor, cildiniz kuruduysa, gene vazelinle nemlendirebilir ve kaşlarınıza parlaklık kazandırabilirsiniz. Üstelik de çok ucuzdur.
Nemlendiriciler: Piyasada pek çok marka var. Bunların bir kısmı diğerlerine oranla çok daha ucuz ve aynı sonucu veriyorlar. Eğer cildiniz karma ya da yağlıysa, su bazlı bir ürün bulmaya gayret edin. Neutrogena gibi genel tüketiciye hitap eden ürünler, hem son derece kaliteli, hem de çok daha ucuzdur.'
İşte Lopez'in Güzellik Sırrı
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 18:05 |
Etiketler:
Cilt,
Güzellik,
Kadın Magazin,
Kadın Vücudu,
Kadın Yaşam,
Sağlık

Kozmetik dünyasının son keşfi üzüm; Jennifer Lopez'in de güzelliğinin, genç ve çekici görüntüsünün kaynağı oldu.
Dünyanın en çekici kadınları arasında gösterilen Jennifer Lopez'in genç ve güzel görüntüsünün sırrı; üzüm!
Üzüm, kozmetik dünyasının yakın zamandaki en büyük keşfi. Özellikle üzüm çekirdeğinin güçlü bir antioksidan olduğunun tespiti, hem kozmetikçiler hem de kadınlar için heyecan verici.
Kozmetikte üzümün en etkin kullanılan kısmı çekirdeği. Üzüm çekirdeği yağı (F vitamini) ve üzüm çekirdeği ekstresi (OPC- Oligomera Procyanide) bugüne kadar tespit edilmiş en güçlü antioksidanlar arasında. Öyle ki, etkisi C vitaminine göre 20 kat, E vitaminine göre 40 kat daha fazla.
Üzüm çekirdeği anti-aging etkisinden dolayı, bağ dokusunu güçlendirerek cildi sıkılaştırıyor, daha yumuşak, gergin ve elastiki olmasını sağlıyor. OPC, üzüm çekirdeği yağı ve E vitamin içeren bakım sağlayıcı formülü özellikle makyaj, yağ artıklarını ve cilt kirlenmelerini yumuşak ve koruyucu bir şekilde temizliyor. Ayrıca UV Işınlarına karşı koruyor.
Cilt Bakımında Yardımcı İpuçları
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 17:51 |
Etiketler:
Cilt,
Güzellik,
Kadın Sağlığı,
Sağlık

Cilt bakımı her yaşta mutlaka yapılması gereken bir alışkanıktır. Bakım yaparken bazı ipuçlarını bilmek daha bilinçli bir bakım sağlar.
İşte onlardan birkaçı:
* Genel yüz temizliğinde kullanılan maskelerden peeling etkisine sahip olanları tercih edin.
GÜZELLİK UYKUSUNA YATIN
* Yüzünüzü tazikli su ile yıkayın.
* C vitamini, kan dolaşımını ve kolajen üretimini hareketlendirdiğinden, bu tip ürünleri tercih edin.
* Alnınızda oluşacak kırışıklıkları önlemek için ayak parmaklarınızın üst kısmına sertçe bastırın.
* Cildinize proteinli ve bitki özlü olan nemlendiriciler sürün.
* Yüzünüzü haftada 2 defa kremleyerek 5 dakikalık masaj yapın.
* Gece saat 1'den önce güzellik uykusuna yatmayı ihmal etmeyin.
* Koku kompresleri cilt ve duyuları canlandırır. 4'er damla limon ve selvi ağacı özünü, 2 damla ardıç yağını, 2 litre kaynar su içine koyun. Özel yüz havlunuzu bu karışımın içine daldırın ve yüzünüze koyun.
* E vitaminin bulunduğu kremler hücrelerin gerilimini azaltır.
PATATES MASAJI ÇOK İYİ
* Ağzınızı kapatın, yanaklarınızı içeri doğru çektikten sonra, ellerinizin yardımı ile yavaş yavaş gerin.
* Patates masajı cildi tazeler ve dinlendirir. Öncelikle çiğ patates dilimlerini 10 dakika buzdolabında bekletin. Cilt temizliğinizi yaptıktan sonra, soğumuş patates dilimleriyle yüzünüze masaj yapın.
* Kolajen tabakasını harekete geçirecek bir içecek hazırlayın. Bu içecek için 250 gr domatesi, 2 şeftaliyi, kabuğu soyulmuş yarım limonu ve bir havucu katı meyve presine koyun. Daha sonra bir damla zeytinyağı ve bir miktar iyot tuzu ekleyin ve iyice karıştırın.
* Oksijen maskesi, bir çeşit expres lifting görevi görür. Bu uygulama sayesinde, hücrelerin oksijen alımı 10 dakika içinde yoğunlaşır. Sonuç olarak, cilt olabildiğince taze ve sağlıklı bir görünüme kavuşur.
* Turuncu ışık, hücreleri canlandırır. Mavi ışık oksijen alımını artırır. Sarı ışık ise cildi ölü hücrelerden arındırır. Ayrıca yeşil ışık kuproza karşı etkilidir. Renkli ışık tedavisi sadece güzellik merkezlerinde uygulanmaktadır.
(takvim)
İşte onlardan birkaçı:
* Genel yüz temizliğinde kullanılan maskelerden peeling etkisine sahip olanları tercih edin.
GÜZELLİK UYKUSUNA YATIN
* Yüzünüzü tazikli su ile yıkayın.
* C vitamini, kan dolaşımını ve kolajen üretimini hareketlendirdiğinden, bu tip ürünleri tercih edin.
* Alnınızda oluşacak kırışıklıkları önlemek için ayak parmaklarınızın üst kısmına sertçe bastırın.
* Cildinize proteinli ve bitki özlü olan nemlendiriciler sürün.
* Yüzünüzü haftada 2 defa kremleyerek 5 dakikalık masaj yapın.
* Gece saat 1'den önce güzellik uykusuna yatmayı ihmal etmeyin.
* Koku kompresleri cilt ve duyuları canlandırır. 4'er damla limon ve selvi ağacı özünü, 2 damla ardıç yağını, 2 litre kaynar su içine koyun. Özel yüz havlunuzu bu karışımın içine daldırın ve yüzünüze koyun.
* E vitaminin bulunduğu kremler hücrelerin gerilimini azaltır.
PATATES MASAJI ÇOK İYİ
* Ağzınızı kapatın, yanaklarınızı içeri doğru çektikten sonra, ellerinizin yardımı ile yavaş yavaş gerin.
* Patates masajı cildi tazeler ve dinlendirir. Öncelikle çiğ patates dilimlerini 10 dakika buzdolabında bekletin. Cilt temizliğinizi yaptıktan sonra, soğumuş patates dilimleriyle yüzünüze masaj yapın.
* Kolajen tabakasını harekete geçirecek bir içecek hazırlayın. Bu içecek için 250 gr domatesi, 2 şeftaliyi, kabuğu soyulmuş yarım limonu ve bir havucu katı meyve presine koyun. Daha sonra bir damla zeytinyağı ve bir miktar iyot tuzu ekleyin ve iyice karıştırın.
* Oksijen maskesi, bir çeşit expres lifting görevi görür. Bu uygulama sayesinde, hücrelerin oksijen alımı 10 dakika içinde yoğunlaşır. Sonuç olarak, cilt olabildiğince taze ve sağlıklı bir görünüme kavuşur.
* Turuncu ışık, hücreleri canlandırır. Mavi ışık oksijen alımını artırır. Sarı ışık ise cildi ölü hücrelerden arındırır. Ayrıca yeşil ışık kuproza karşı etkilidir. Renkli ışık tedavisi sadece güzellik merkezlerinde uygulanmaktadır.
(takvim)
Genç Kalmanın 12 Yolu
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 17:26 |
Etiketler:
Cilt,
Genel,
Güzellik,
Kadın Sağlığı,
Kadın Vücudu,
Kadın Yaşam,
Sağlık

Estetikte Profiloplasty Nedir?
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 17:13 |
Etiketler:
Güzellik,
Kadın Sağlığı,
Sağlık

Yüzyıllardır gözlerin, burnun, kaşların, dudakların birbirine mesafesindeki uyumla belirlenen altın oran, Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa’sının altın oranıyla da popülerleşerek günümüze gelen bir kavram.
Örneğin; Yüzün, boyun genişliğine oranı, dudak ve kaşların birleşim yerine oranı, burun boyunun yüzün boyuna, çene ucunun, kaşların birleşim yerine, ağzın burun genişliğine, burun genişliğinin burun deliklerine ve göz bebekleri arası ile kaşlar arasındaki mesafeye oranı gibi...
“Profiloplasty, yüzü bir bütün olarak değerlendirir. Örneğin; burun ameliyatı olmak isteyen hastada iri burun ve aynı zamanda iri bir çene varsa hastanın sadece burnuna yapılacak bir işlem iki şekilde sonuçlanır. Hastanın burnu çeneyle orantılı olacak şekilde iri bırakılır ve sonuçta burun şekil olarak güzel olsa bile hastanın burnu ve çenesi eski iriliğinde kalacağı için yüz hatları kaba olur. Bu tür bir işlem sonrası hasta, operasyonun hiçbir işe yaramadığını düşünür çünkü burun hâlâ iri burundur.
Diğer uygulama da ise hastanın burnu çenenin iriliğine göre ayarlanmaz ve küçültülür, sonuçta yüzle uyumlu olmayan çok güzel görünümlü olsa bile çok yapay görünen ve hastayı kesinlikle mutlu etmeyen orantısız bir burun ortaya çıkar. Böyle bir hastada yapılması gereken işlem aynı operasyonda belki de çene ucundaki kemiğin hafifçe törpülenmesi ve yapılacak burnun yeni çeneye göre ayarlanması olmalıdır ki hasta sonuç olarak yüzüne uyumlu ve hoş bir burna kavuşsun.
Altın oran, son yıllarda büyük gelişme gösteren estetik cerrahi ile genel beğeni ve kendi estetik anlayışına uygun bir görünüme sahip olmak isteyenlerin hayallerini gerçeğe dönüştürüyor…
Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, altın oran hakkında; “Güzellik anlayışı kültürden kültüre değişse de, genel olarak güzellikte uzlaşılan ve bilimsel olarak da açıklanabilen bir ölçü vardır. Leonardo da Vinci ile popüler olan ‘Altın Oran’ kabaca, büyüğün küçüğe oranı olarak ifade edilir. Yüz estetiğinde bu oran, büyük organların, onun alt organlarına oranıdır” diyor.
Örneğin; Yüzün, boyun genişliğine oranı, dudak ve kaşların birleşim yerine oranı, burun boyunun yüzün boyuna, çene ucunun, kaşların birleşim yerine, ağzın burun genişliğine, burun genişliğinin burun deliklerine ve göz bebekleri arası ile kaşlar arasındaki mesafeye oranı gibi...
Aslında burnumuzu büyük, çenemizi dar, yanaklarımızı çökük bulup, plastik cerrahiden destek almak isterken, bilerek ya da bilmeyerek bu orana yaklaşmaya çalışıyoruz. Plastik cerrahi artık bunu daha bilimsel yapıyor ve Profiloplasty ile tek bir bölgeyi düzeltmek yerine, onun diğer bölgelerle, örneğin bir burun ameliyatı söz konusuysa, burnun çeneyle, dudaklarla, yanaklarla, alın ve kaşlarla orantısını da gözetip tamamını birbiriyle uyumlu hale getiriyor.
Plastik cerrahinin böylece ideal orana yaklaşan çözümler sunduğunu belirten Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, altın oran ve bu orana sahip olabilmek için uygulanan Profiloplasty işleminin ne olduğunu, nasıl işlediğini ve beklenen sonuçları hakkında şu bilgileri veriyor:
“Profiloplasty özetle yüzdeki herhangi bir uygulamanın diğer tüm uzuvlarla da uyumlulaştırılması ve kişinin yandan görünümünü düzeltmeyi amaçlayan işlemlerin tümü olarak tanımlanabilir. Yandan görünümde asıl belirleyici ve oran olarak düşünüldüğünde en önemli faktör burundur. Oysa burun ameliyatı olduğu halde hala kendisini güzel ya da daha yakışıklı olduğunu hissetmeyen birçok kişi ile karşılaşıyoruz. İşte altın oran farkı da burada ortaya çıkıyor. Profiloplasty hastanın sadece yüzünün yan ve karşı arası duruş görünümünü değerlendirmekle kalmaz bu görünüm üzerindeki etkisi olan ünitelerin kendi aralarındaki açı ve oranları da dikkate alır bu da uygulama sonrası doğal ve uyumlu yüz hatlarına imkân sağlar.
DİĞER CERRAHİ İŞLEMLERDEN FARKI“Profiloplasty, yüzü bir bütün olarak değerlendirir. Örneğin; burun ameliyatı olmak isteyen hastada iri burun ve aynı zamanda iri bir çene varsa hastanın sadece burnuna yapılacak bir işlem iki şekilde sonuçlanır. Hastanın burnu çeneyle orantılı olacak şekilde iri bırakılır ve sonuçta burun şekil olarak güzel olsa bile hastanın burnu ve çenesi eski iriliğinde kalacağı için yüz hatları kaba olur. Bu tür bir işlem sonrası hasta, operasyonun hiçbir işe yaramadığını düşünür çünkü burun hâlâ iri burundur.
Diğer uygulama da ise hastanın burnu çenenin iriliğine göre ayarlanmaz ve küçültülür, sonuçta yüzle uyumlu olmayan çok güzel görünümlü olsa bile çok yapay görünen ve hastayı kesinlikle mutlu etmeyen orantısız bir burun ortaya çıkar. Böyle bir hastada yapılması gereken işlem aynı operasyonda belki de çene ucundaki kemiğin hafifçe törpülenmesi ve yapılacak burnun yeni çeneye göre ayarlanması olmalıdır ki hasta sonuç olarak yüzüne uyumlu ve hoş bir burna kavuşsun.
PROFİLOPLASTY HANGİ BÖLGELERE UYGULANIR?
Alın: Bu bölge çok düzse yağ enjeksiyonları ile konveks bir şekil verilir. Saç çizgisi çok aşağıda yerleşmiş hem erkek hem de kadınlarda epilasyon ile saçların alınması sağlanarak dar alın daha geniş bir hale getirilir ya da saçlar dökülerek saç çizgisinin gerilediği durumlarda saç ekimi yapılır.
Kaşlar: Düşük kaşlara kaş asma yapılarak kaş ucunun lateral kantusa olan mesafesi artırılır ve gözler açığa çıkartılır.
Burun: Rhinoplasty işlemi ile burun küçültülebilir, büyültülebilir ucu kaldırılıp indirilebilir veya burun uzatılıp kısaltılabilir.
Yanaklar: Yaşlı yüzde sarkmış olan yanaklar asılarak kaldırılabilir ya da şişman görünümlü yanaklar daha zayıf görünümlü hale getirilebilir. Elmacık kemikleri belirginleştirilebilir. Yanaklara dolgu yapılarak yüze daha dinlenmiş bir ifade verilebilir.
Dudaklar: Anatomik olarak üst dudak hafifçe alt dudağın (1–2 mm) önündedir ve alt dudak üst dudağa göre daha kalındır. Bazen burun operasyonu yaptıracak bayanlar için işlemin en önemli noktalarından birisi dudağın dolgu maddeleri veya hastanın kendi yağları ile kalınlaştırılmasıdır.
Çene: Profiloplasty’de burundan sonra en önemli etkili faktör çenenin değerlendirilmesidir. Ülkemizde en çok görülen sorun çenenin geride olması ve çene yüksekliğinin kısa olmasıdır. Bu kadınlarda yuvarlak bir yüze neden olurken erkeklerde de zayıf yüz hatlarına neden olur.
Çene altı bölgesi: Submental bölgedeki yağ fazlalığı hastanın çenesinin olduğundan daha kısa görünmesine yol açar. Bu bölgeye yapılacak basit bir liposuction çene kontörünü düzgünleştirir. Boyun bölgesindeki kırışık deri boyun germe operasyonu ile düzeltilebilir.”
-ntvmsnbc
22 Şubat 2011 Salı
Mutfaktaki Sivilce İlaçları
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 08:54 |
Etiketler:
Cilt,
Güzellik,
Kadın Sağlığı,
Kadın Yaşam

Sivilcelerden muzdaripseniz, vereceğimiz birkaç küçük sır sayesinde savaşı siz kazanacaksınız.
(ensonhaber)
Sivilce üzerine uygulanacak ilaçlar
Şiddetli akne için üretilmiş (A vitamini türevleri olan) birçok ilaç vardır ve bu ilaçlar sadece reçeteyle satılmaktadır. Eğer sizin de şiddetli akneleriniz varsa mutlaka bir cilt doktoruna görünmelisiniz. Bununla birlikte normal seyirde çıkan sivilceler için %2 salisilik asit içeren kurutucu losyonları denemelisiniz. Daha doğal ilaçlar için içlerinde çay ağacı ya da maydanoz olan ürünleri tercih edebilirsiniz.
Henüz çıkmadan yok edin
Yüzünüzde çıkmak üzere olan bir sivilce fark ederseniz, hemen ince bir kumaş ya da kağıt havlunun içine sardığınız buz küplerini o bölgeye bastırın. Aralıklarla 15 dakika uygulayın. Veya biraz kil maskesi alarak, tam o bölgenin üzerine sürün ve 30 dakika ya da gece boyunca bekletin.
Siyah nokta avcıları
Siyah noktalarınızı sakın sıkmaya kalkmayın, yoksa iz kalabilir. Bu işi dermatolog veya güzellik uzmanlarına yaptırabilir ya da siyah noktalar için üretilmiş ürünleri deneyebilirsiniz! Çünkü siyah noktalar, eğer çok derinde değillerse, bu ürünlerle rahatlıkla temizlenebilirler.
Büyümüş gözenekler
Soğuk yoğurdu yüzünüze uygulayarak 10 dakika bekletin ve sonra da ılık suyla durulayın. Yüzünüzü canlandıracak, fazla yağı ve bakteriyi alacak ve gözeneklerinizin daha sıkı görünmesini sağlayacaktır.
Kara lekeler
Sivilceler geçtikten sonra arkalarında bıraktıkları kara lekeler o kadar da kolay kaybolmayabilir. Bu sorun için bazı markaların çıkarttığı akne sonrası ürünleri deneyebilirsiniz.
Gizli ilaçlar
Sivilceleri kapatmak için içerisinde salisilik asit bulunan tedavi özellikli kapatıcıları tercih edin.
Makyaj sonrası sivilceler
Eğer kullandığınız bazı makyaj malzemelerinden, özellikle de fondötenden sonra sivilceleriniz çoğalıyorsa, bu ürünlerin içeriğindeki bazı maddeler gözeneklerinizi tıkıyor olabilir. Üzerlerinde ‘yağsızdır’ veya ‘sivilceye yol açmaz’ ibaresi bulunan ürünleri tercih edin.
İpucu: Sivilcelere son!
Yatmadan önce sivilcenin üzerine kalamin losyonu veya manyezi sütü sürün. Sabah kalktığınızda yok olduğunu görecek¬siniz. Başka bir yol da sivilcenin üzerine bal sürerek üzerini bantla kapattıktan sonra yatmaktır. Bal bakterileri öldürerek iyileşme sürecini hızlandırır.
Günlük sivilce önleme programı
Sabah
1. Temizleme: Yağlı ciltlere özel temizleme jeli ya da kremi kullanın.
2. Nemlendirme: Cildin fazla kurumasını engellemek için yağsız bir nemlendirici kullanın.
3. İlaç tedavisi: Kapatıcı özelliği olan ilaçları kullanın.
Şiddetli akne için üretilmiş (A vitamini türevleri olan) birçok ilaç vardır ve bu ilaçlar sadece reçeteyle satılmaktadır. Eğer sizin de şiddetli akneleriniz varsa mutlaka bir cilt doktoruna görünmelisiniz. Bununla birlikte normal seyirde çıkan sivilceler için %2 salisilik asit içeren kurutucu losyonları denemelisiniz. Daha doğal ilaçlar için içlerinde çay ağacı ya da maydanoz olan ürünleri tercih edebilirsiniz.
Henüz çıkmadan yok edin
Yüzünüzde çıkmak üzere olan bir sivilce fark ederseniz, hemen ince bir kumaş ya da kağıt havlunun içine sardığınız buz küplerini o bölgeye bastırın. Aralıklarla 15 dakika uygulayın. Veya biraz kil maskesi alarak, tam o bölgenin üzerine sürün ve 30 dakika ya da gece boyunca bekletin.
Siyah nokta avcıları
Siyah noktalarınızı sakın sıkmaya kalkmayın, yoksa iz kalabilir. Bu işi dermatolog veya güzellik uzmanlarına yaptırabilir ya da siyah noktalar için üretilmiş ürünleri deneyebilirsiniz! Çünkü siyah noktalar, eğer çok derinde değillerse, bu ürünlerle rahatlıkla temizlenebilirler.
Büyümüş gözenekler
Soğuk yoğurdu yüzünüze uygulayarak 10 dakika bekletin ve sonra da ılık suyla durulayın. Yüzünüzü canlandıracak, fazla yağı ve bakteriyi alacak ve gözeneklerinizin daha sıkı görünmesini sağlayacaktır.
Kara lekeler
Sivilceler geçtikten sonra arkalarında bıraktıkları kara lekeler o kadar da kolay kaybolmayabilir. Bu sorun için bazı markaların çıkarttığı akne sonrası ürünleri deneyebilirsiniz.
Gizli ilaçlar
Sivilceleri kapatmak için içerisinde salisilik asit bulunan tedavi özellikli kapatıcıları tercih edin.
Makyaj sonrası sivilceler
Eğer kullandığınız bazı makyaj malzemelerinden, özellikle de fondötenden sonra sivilceleriniz çoğalıyorsa, bu ürünlerin içeriğindeki bazı maddeler gözeneklerinizi tıkıyor olabilir. Üzerlerinde ‘yağsızdır’ veya ‘sivilceye yol açmaz’ ibaresi bulunan ürünleri tercih edin.
İpucu: Sivilcelere son!
Yatmadan önce sivilcenin üzerine kalamin losyonu veya manyezi sütü sürün. Sabah kalktığınızda yok olduğunu görecek¬siniz. Başka bir yol da sivilcenin üzerine bal sürerek üzerini bantla kapattıktan sonra yatmaktır. Bal bakterileri öldürerek iyileşme sürecini hızlandırır.
Günlük sivilce önleme programı
Sabah
1. Temizleme: Yağlı ciltlere özel temizleme jeli ya da kremi kullanın.
2. Nemlendirme: Cildin fazla kurumasını engellemek için yağsız bir nemlendirici kullanın.
3. İlaç tedavisi: Kapatıcı özelliği olan ilaçları kullanın.
Akşam
1. Temizleme
2. Arındırma: Siyah nokta ve sivilcelere yol açan gözenek tıkayıcı maddelerden kurtulmak için yüz peelinglerini tercih edin. Ovalamayın! Peelingi hafif dokunuşlarla uygulayın.
3. İlaç tedavisi: Sivilce üzerine uygulanan ilaçlan tercih edin.
İltihaplı sivilceler
Yatmadan önce uçları beyazlaşıp gerginleşmiş sivilcelerinizin üzerine antibiyotik içeren ilaçlardan sürmeyi deneyin.
Bir gecelik sivilceler
Yatmadan önce soyulma özelliği olan ilaçlardan uygulamayı deneyin. Bu ilaçların içindeki salisilik asit sivilcenin küçülmesini sağlar.
T bölgesi
Özellikle T bölgesindeki gereksiz parlaklıktan kurtulabilmek için matlaştırıcı veya yağlanmayı önleyici ürünler deneyin. Bu tür ürünler fazla yağı emerek cildinizin pırlamamasını sağlar.
Saç çizgisinde çıkan sivilceler
Alında oluşan sivilceler, gözenekleri tıkayan saç kremleri veya saç şekillendirici ürünler yüzünden oluşabilir. Bu tür ürünlerin cildinizle temas etmemesini sağlayın. Bu ürünleri kullanmak zorunda kalırsanız, alnınıza bir saç bandı takın. Kasket tipi şapkalar da kiri ve teri hapsederek sivilcelenmeye neden olabilir. Şapkalarınızı temiz tuttuğundan emin olun.
1. Temizleme
2. Arındırma: Siyah nokta ve sivilcelere yol açan gözenek tıkayıcı maddelerden kurtulmak için yüz peelinglerini tercih edin. Ovalamayın! Peelingi hafif dokunuşlarla uygulayın.
3. İlaç tedavisi: Sivilce üzerine uygulanan ilaçlan tercih edin.
İltihaplı sivilceler
Yatmadan önce uçları beyazlaşıp gerginleşmiş sivilcelerinizin üzerine antibiyotik içeren ilaçlardan sürmeyi deneyin.
Bir gecelik sivilceler
Yatmadan önce soyulma özelliği olan ilaçlardan uygulamayı deneyin. Bu ilaçların içindeki salisilik asit sivilcenin küçülmesini sağlar.
T bölgesi
Özellikle T bölgesindeki gereksiz parlaklıktan kurtulabilmek için matlaştırıcı veya yağlanmayı önleyici ürünler deneyin. Bu tür ürünler fazla yağı emerek cildinizin pırlamamasını sağlar.
Saç çizgisinde çıkan sivilceler
Alında oluşan sivilceler, gözenekleri tıkayan saç kremleri veya saç şekillendirici ürünler yüzünden oluşabilir. Bu tür ürünlerin cildinizle temas etmemesini sağlayın. Bu ürünleri kullanmak zorunda kalırsanız, alnınıza bir saç bandı takın. Kasket tipi şapkalar da kiri ve teri hapsederek sivilcelenmeye neden olabilir. Şapkalarınızı temiz tuttuğundan emin olun.
Mucize taş
Şap taşı birçok kullanım özelliği olan mucize bir taştır. Taşı nemlendirerek iltihaplı sivilcenizin üzerinde gezdirin. Taşın üzerindeki tuz, sivilcenin bir gecede yok olmasını sağlayacaktır. Sivilceleri günde iki kez şap taşıyla ovalamak gerekir. Şap taşı aynı zamanda küçük kesiklerin kanamasını da durdurabilir. Bu taşı nereden mi bulacaksınız? Aktarlardan ya da eczanelerden edinebilirsiniz. Çoğu zaman şap kalemi ya da kanama durdurucu olarak da bilinir.
Minik sivilce baskınları
Bu ufak sivilceler için içinde çinko bulunan isilik ilaçlarını deneye¬bilirsiniz.
Mutfaktaki sivilce ilaçları
• Bir diş sarımsağı ikiye kesin (şaka değil) ve günde bir ya da iki kez sivilcenizin üzerine sürün. Sarımsak bakterileri ve dolayısıyla da sivilceleri öldürür. Açık yara şeklinde olan sivilcelere uygulamayın!
• Bir çay kaşığı kırmızı şarap sirkesini bir bardak suyla karıştırın ve sivilcelerinizin üzerine sürün. Açık yara şeklinde olan sivilcelere uygulamayın!
• İnce bir dilim patatesi sivilcenin üzerine yerleştirin ve gece yüzünüzden düşmemesi için de üzerine bant yapıştırın.
Şap taşı birçok kullanım özelliği olan mucize bir taştır. Taşı nemlendirerek iltihaplı sivilcenizin üzerinde gezdirin. Taşın üzerindeki tuz, sivilcenin bir gecede yok olmasını sağlayacaktır. Sivilceleri günde iki kez şap taşıyla ovalamak gerekir. Şap taşı aynı zamanda küçük kesiklerin kanamasını da durdurabilir. Bu taşı nereden mi bulacaksınız? Aktarlardan ya da eczanelerden edinebilirsiniz. Çoğu zaman şap kalemi ya da kanama durdurucu olarak da bilinir.
Minik sivilce baskınları
Bu ufak sivilceler için içinde çinko bulunan isilik ilaçlarını deneye¬bilirsiniz.
Mutfaktaki sivilce ilaçları
• Bir diş sarımsağı ikiye kesin (şaka değil) ve günde bir ya da iki kez sivilcenizin üzerine sürün. Sarımsak bakterileri ve dolayısıyla da sivilceleri öldürür. Açık yara şeklinde olan sivilcelere uygulamayın!
• Bir çay kaşığı kırmızı şarap sirkesini bir bardak suyla karıştırın ve sivilcelerinizin üzerine sürün. Açık yara şeklinde olan sivilcelere uygulamayın!
• İnce bir dilim patatesi sivilcenin üzerine yerleştirin ve gece yüzünüzden düşmemesi için de üzerine bant yapıştırın.
(ensonhaber)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)