Yemek-İçmek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yemek-İçmek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
7 Mart 2011 Pazartesi
Ara ve Ana Öğünlerle Zayıflayın
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 14:21 |
Etiketler:
Kadın Sağlığı,
Sağlıklı Beslenme,
Yemek-İçmek,
Zayıflamak

6 Mart 2011 Pazar
Zayıflatan 5 Gıda
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 12:22 |
Etiketler:
Diyet,
Sağlık,
Yemek-İçmek,
Zayıflamak

2 Mart 2011 Çarşamba
Açlığı Bastıran Yiyecekler
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 16:03 |
Etiketler:
Diyet,
Güzellik,
Sağlık,
Yemek-İçmek,
Zayıflamak

Kolesterolü Düşüren Yiyecekler
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 15:45 |
Etiketler:
Sağlık,
Sağlıklı Beslenme,
Şifalı Bitkiler,
Yemek-İçmek

27 Şubat 2011 Pazar
Çocuklar İçin En Tehlikeli 10 Gıda
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 16:32 |
Etiketler:
Anne-Bebek,
Sağlık,
Sağlıklı Beslenme,
Yemek-İçmek

Amerikan Pediatri Akademisi, özellikle çocuklar için tehlikeli olabilecek 10 yiyeceği açıkladı:
1. SOSİS: Akademi, 10 yaşından küçük çocuklardaki boğulma olaylarının yüzde 17'sinin sosisten kaynaklandığını, sosisli sandviçin uyarıyla satılması gerektiğini söylüyor.
2. FUGU BALIĞI:Kâğıt kadar ince dilimler halinde satılan fugu balığında tetrodoksin adlı, oldukça etkili bir zehir bulunuyor.
3. ACKEE MEYVESİ:Batı Afrika ve Jamaika'da yetişen meyve kesildikten sonra kabuğunun kırmızıya dönmesi beklenmezse koma veya ölüme yol açabiliyor.
4. FISTIK:Toplam nüfusun yüzde birinin fıstık alerjisi var.
5. YEŞİLLİK:Ispanak, roka, marul, lahana, kıvırcık salata gibi yeşilliklerin iyi yıkanmaması bağırsak bakterilerine davetiye çıkarıyor.
6. IŞGIN:Bu Asya kökenli bitkiden fazlaca tüketildiğinde bitkideki toksinler zehirlenmeye yol açıyor.
7. TON BALIĞI:Dünyanın en çok tüketilen balıklarından olmasına rağmen çok fazla yenildiğinde sinir sistemine zarar vererek kalp hastalıkları riskini artırıyor.
8. MANYOK:Nişastası yapılan bu köklü bitki de eğer doğru tüketilmezse siyanür üreterek zehirlenme riski yaratıyor.
9. KAHVE:İçeceği elde edilen bu bitki, kalp krizine yol açmasının yanı sıra, uyuma zorluğu ve dişlerde sararmaya yol açıyor.
10. MANTAR:Bu bitkinin yabani olanları, zehirlenmelere ve hatta halüsinasyonlara neden oluyor.
-milliyet-
1. SOSİS: Akademi, 10 yaşından küçük çocuklardaki boğulma olaylarının yüzde 17'sinin sosisten kaynaklandığını, sosisli sandviçin uyarıyla satılması gerektiğini söylüyor.
2. FUGU BALIĞI:Kâğıt kadar ince dilimler halinde satılan fugu balığında tetrodoksin adlı, oldukça etkili bir zehir bulunuyor.
3. ACKEE MEYVESİ:Batı Afrika ve Jamaika'da yetişen meyve kesildikten sonra kabuğunun kırmızıya dönmesi beklenmezse koma veya ölüme yol açabiliyor.
4. FISTIK:Toplam nüfusun yüzde birinin fıstık alerjisi var.
5. YEŞİLLİK:Ispanak, roka, marul, lahana, kıvırcık salata gibi yeşilliklerin iyi yıkanmaması bağırsak bakterilerine davetiye çıkarıyor.
6. IŞGIN:Bu Asya kökenli bitkiden fazlaca tüketildiğinde bitkideki toksinler zehirlenmeye yol açıyor.
7. TON BALIĞI:Dünyanın en çok tüketilen balıklarından olmasına rağmen çok fazla yenildiğinde sinir sistemine zarar vererek kalp hastalıkları riskini artırıyor.
8. MANYOK:Nişastası yapılan bu köklü bitki de eğer doğru tüketilmezse siyanür üreterek zehirlenme riski yaratıyor.
9. KAHVE:İçeceği elde edilen bu bitki, kalp krizine yol açmasının yanı sıra, uyuma zorluğu ve dişlerde sararmaya yol açıyor.
10. MANTAR:Bu bitkinin yabani olanları, zehirlenmelere ve hatta halüsinasyonlara neden oluyor.
-milliyet-
Vişnenin 3 Müthiş Faydası
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 16:24 |
Etiketler:
Sağlık,
Sağlıklı Beslenme,
Şifalı Bitkiler,
Yemek-İçmek

26 Şubat 2011 Cumartesi
Sebze ve Meyvelerin Besin Değeri
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 17:42 |
Etiketler:
Sağlık,
Sağlıklı Beslenme,
Yemek-İçmek

Tüketilmesi Gereken 10 Gıda
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 17:33 |
Etiketler:
Sağlık,
Sağlıklı Beslenme,
Yemek-İçmek

Vücudun Dirençli Olması İçin
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 17:20 |
Etiketler:
Sağlık,
Sağlıklı Beslenme,
Şifalı Bitkiler,
Yemek-İçmek

Vücudun birçok hastalığa karşı daha dirençli olmasını sağlayan üzüm suyunun, hafızayı da güçlendirdiği bildirildi.
İtalyan La Stampa gazetesinde yer alan habere göre, ABD'deki Cincinnati ve Tufts üniversitelerinin yanı sıra beslenmeyle ilgili bir araştırma merkezinde görevli bilim adamları, hafıza zayıflığından şikayetçi 12 kişiyi iki gruba ayırarak, 3 ay süreyle gözlemledi.
İlk grubun üyelerinden siyah üzüm suyu içmeleri istendi ve deney süresince her iki gruba düzenli olarak hafıza testi uygulandı.
Araştırmanın sonucunda, saf siyah üzüm suyu içenlerin kısa süreli ve sözsüz hafızalarında gelişme kaydedildiğini belirten uzmanlar, üzümün antioksidan özelliklerinden dolayı insan sağlığına muhtemel faydaları olan polifenoller bakımından zengin olmasının bu sonuçta rol oynadığını söylediler.
(star)
İtalyan La Stampa gazetesinde yer alan habere göre, ABD'deki Cincinnati ve Tufts üniversitelerinin yanı sıra beslenmeyle ilgili bir araştırma merkezinde görevli bilim adamları, hafıza zayıflığından şikayetçi 12 kişiyi iki gruba ayırarak, 3 ay süreyle gözlemledi.
İlk grubun üyelerinden siyah üzüm suyu içmeleri istendi ve deney süresince her iki gruba düzenli olarak hafıza testi uygulandı.
Araştırmanın sonucunda, saf siyah üzüm suyu içenlerin kısa süreli ve sözsüz hafızalarında gelişme kaydedildiğini belirten uzmanlar, üzümün antioksidan özelliklerinden dolayı insan sağlığına muhtemel faydaları olan polifenoller bakımından zengin olmasının bu sonuçta rol oynadığını söylediler.
(star)
Mükemmel Besleyici Değeri Var
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 02:11 |
Etiketler:
Sağlık,
Sağlıklı Beslenme,
Şifalı Bitkiler,
Yemek-İçmek

Türkiye'de üretilen sert kabuklu meyvelerden cevizin daha sağlıklı ve mutlu yaşamak isteyen herkesin günlük diyetine mutlaka eklemesi gereken bir meyve olduğu bildirildi.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Ziraat Fakültesi öğretim üyeleri Yrd. Doç. Dr. Mehmet Sütyemez ve Yrd. Doç. Dr. Muharrem Ergun'un hazırladığı raporda, cevizin insan sağlığına faydaları anlatıldı.
Yrd. Doç. Dr. Sütyemez, yaptığı açıklamada, cevizin mükemmel besleyici değeri ve insan vücuduna faydaları ile diğer meyvelerden ayrı düşünülmesi gereken özel bir meyve olduğunu belirterek, raporu cevizin faydaları konusunda halkı bilgilendirmek için hazırladıklarını söyledi.
Sütyemez, ''Ülkemiz için hem ekonomik hem de kültürel yönden önemli bir ürün olan ceviz, Akdeniz diyetinin vazgeçilmez parçasını oluşturuyor. Diğer sert kabuklu meyveler gibi ceviz, uzun süre depolanabilme özelliği sayesinde insanlığın var oluşundan bu yana günlük diyetin önemli bir parçası olmuştur'' dedi.
Sütyemez, ceviz bitkisinin hem meyvesi hem de yapraklarının yıllardır ilaç olarak kabul gördüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:
''Avrupa'da uzun yıllar ceviz yaprakları içeren bir ilaç şekli kas tedavisinde ve sindirim sistemini yatıştırmada kullanılmıştır. 16 ve 17. yüzyıllarda bazı bitkiler benzedikleri vücut azalarının rahatsızlıklarının tedavisinde değerlendirilmiş, bu bitkilerden biri olan ceviz, baş rahatsızlıklarının tedavisinde, zihni geliştirmede, duygu, his ve heyecanı kontrol altına almada bitkisel ilaç olarak kullanılmıştır.
Son yıllardaki klinik ve bilimsel çalışmalar, cevizin sağlığa etkisinin söylenti olmaktan daha ötede olduğunu kanıtlamış, kanıtlamaya devam ediyor. Cevizin insan sağlığına faydalarının bilinenden daha fazla olabileceği de ifade ediliyor. Bu yüzden, ceviz, daha sağlıklı bir yaşam tarzı için her yaştan insanın mutlaka günlük diyetine eklenmesi gereken gıdalardan belki de en önde geleni. Günde 3-5 tane ceviz tüketimi, bir insanın sağlığına katkıda bulunmasının en kolay yolu.''
CEVİZ YEMEK İÇİN 10 ÖNEMLİ NEDEN
Dünyada ve Türkiye'de 10 yıldır yapılan klinik ve bilimsel çalışmaların sonuçlarına dayanılarak hazırlanan raporda, cevizin faydalarıyla ilgili olarak şunlar kaydedildi:
1- Cevizdeki yüksek orandaki omega-3 yağ asitleri kalp hastalıklarını, inmeyi, diyabeti, yüksek kan basıncını ve klinik depresyonu azaltıyor. Ceviz tüketimi kandaki kolesterol seviyesini düşürüyor, kalp atışlarında düzensizliği önlüyor.
2- Cevizdeki fitosteroller, kalın bağırsak, göğüs ve prostat kanseri gibi kanser türlerinden korunma sağlıyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
3- Ceviz, damarlarda daha az pıhtılaşma özelliği olan kan tipinin üretimine ve iyi kolesterol oranının kötü kolesterol oranına göre artmasına yardım ediyor, kolesterolün damarları tıkama aşamasında önemli bir adım olan şişme ve kızarıklığı azaltabiliyor.
4- Cevizdeki l-arginin kan damarlarının iç tarafının pürüzsüz ve düzgün olmasını sağlayarak kan-damar sisteminin rahatlamasını sağlıyor. Cevizdeki yağ asitlerinin kalp hastalıklarını önleme etkileri var.
5- Beyne benzeyen ceviz, kavrama ve anlamayı geliştiriyor. Asya'da ceviz hala beyin gıdası olarak kabul ediliyor, bu ülkelerde öğrenciler, sınavlardan önce ceviz yiyerek notlarını yükseltebileceklerine inanıyor.
6- Omega-3 yağ oranı düşük çocuklarda daha yüksek hiperaktif olma özelliği, daha fazla öğrenim ve davranış bozuklukları, daha fazla huysuzluk ve uyku düzensizlikleri gözlemleniyor. Ceviz, bu sorunları önleyen omega-3 bakımından çok zengin.
7- Cevizdeki yağ profili, fitosteroller ve magnezyum, safra taşı oluşumunun önüne geçiyor.
8- Cevizdeki melatonin, beyin bezesi tarafından salgılanan melatoninin insan vücudunun kullanıma hazır formunu içeriyor. Melatonin, gece çalışan ve zaman farkından dolayı uyku düzensizliği çeken kişilerde uyuma rahatsızlıklarını ortadan kaldırabiliyor.
9- Cevizin, antioksidan özelliği dolayısıyla kardiyovasküler ve sinir sistemine zarar veren parkinson ve alzheimer gibi çok kuvvetli hastalıkların gelişimini erteleyebileceği veya azaltabileceği ileri sürülüyor.
10- Ceviz, antioksidan savunmada önemli olan birtakım enzimlerde zorunlu kofaktörler olarak görev yapan manganez ve bakır içeriyor.
(STAR)
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Ziraat Fakültesi öğretim üyeleri Yrd. Doç. Dr. Mehmet Sütyemez ve Yrd. Doç. Dr. Muharrem Ergun'un hazırladığı raporda, cevizin insan sağlığına faydaları anlatıldı.
Yrd. Doç. Dr. Sütyemez, yaptığı açıklamada, cevizin mükemmel besleyici değeri ve insan vücuduna faydaları ile diğer meyvelerden ayrı düşünülmesi gereken özel bir meyve olduğunu belirterek, raporu cevizin faydaları konusunda halkı bilgilendirmek için hazırladıklarını söyledi.
Sütyemez, ''Ülkemiz için hem ekonomik hem de kültürel yönden önemli bir ürün olan ceviz, Akdeniz diyetinin vazgeçilmez parçasını oluşturuyor. Diğer sert kabuklu meyveler gibi ceviz, uzun süre depolanabilme özelliği sayesinde insanlığın var oluşundan bu yana günlük diyetin önemli bir parçası olmuştur'' dedi.
Sütyemez, ceviz bitkisinin hem meyvesi hem de yapraklarının yıllardır ilaç olarak kabul gördüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:
''Avrupa'da uzun yıllar ceviz yaprakları içeren bir ilaç şekli kas tedavisinde ve sindirim sistemini yatıştırmada kullanılmıştır. 16 ve 17. yüzyıllarda bazı bitkiler benzedikleri vücut azalarının rahatsızlıklarının tedavisinde değerlendirilmiş, bu bitkilerden biri olan ceviz, baş rahatsızlıklarının tedavisinde, zihni geliştirmede, duygu, his ve heyecanı kontrol altına almada bitkisel ilaç olarak kullanılmıştır.
Son yıllardaki klinik ve bilimsel çalışmalar, cevizin sağlığa etkisinin söylenti olmaktan daha ötede olduğunu kanıtlamış, kanıtlamaya devam ediyor. Cevizin insan sağlığına faydalarının bilinenden daha fazla olabileceği de ifade ediliyor. Bu yüzden, ceviz, daha sağlıklı bir yaşam tarzı için her yaştan insanın mutlaka günlük diyetine eklenmesi gereken gıdalardan belki de en önde geleni. Günde 3-5 tane ceviz tüketimi, bir insanın sağlığına katkıda bulunmasının en kolay yolu.''
CEVİZ YEMEK İÇİN 10 ÖNEMLİ NEDEN
Dünyada ve Türkiye'de 10 yıldır yapılan klinik ve bilimsel çalışmaların sonuçlarına dayanılarak hazırlanan raporda, cevizin faydalarıyla ilgili olarak şunlar kaydedildi:
1- Cevizdeki yüksek orandaki omega-3 yağ asitleri kalp hastalıklarını, inmeyi, diyabeti, yüksek kan basıncını ve klinik depresyonu azaltıyor. Ceviz tüketimi kandaki kolesterol seviyesini düşürüyor, kalp atışlarında düzensizliği önlüyor.
2- Cevizdeki fitosteroller, kalın bağırsak, göğüs ve prostat kanseri gibi kanser türlerinden korunma sağlıyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
3- Ceviz, damarlarda daha az pıhtılaşma özelliği olan kan tipinin üretimine ve iyi kolesterol oranının kötü kolesterol oranına göre artmasına yardım ediyor, kolesterolün damarları tıkama aşamasında önemli bir adım olan şişme ve kızarıklığı azaltabiliyor.
4- Cevizdeki l-arginin kan damarlarının iç tarafının pürüzsüz ve düzgün olmasını sağlayarak kan-damar sisteminin rahatlamasını sağlıyor. Cevizdeki yağ asitlerinin kalp hastalıklarını önleme etkileri var.
5- Beyne benzeyen ceviz, kavrama ve anlamayı geliştiriyor. Asya'da ceviz hala beyin gıdası olarak kabul ediliyor, bu ülkelerde öğrenciler, sınavlardan önce ceviz yiyerek notlarını yükseltebileceklerine inanıyor.
6- Omega-3 yağ oranı düşük çocuklarda daha yüksek hiperaktif olma özelliği, daha fazla öğrenim ve davranış bozuklukları, daha fazla huysuzluk ve uyku düzensizlikleri gözlemleniyor. Ceviz, bu sorunları önleyen omega-3 bakımından çok zengin.
7- Cevizdeki yağ profili, fitosteroller ve magnezyum, safra taşı oluşumunun önüne geçiyor.
8- Cevizdeki melatonin, beyin bezesi tarafından salgılanan melatoninin insan vücudunun kullanıma hazır formunu içeriyor. Melatonin, gece çalışan ve zaman farkından dolayı uyku düzensizliği çeken kişilerde uyuma rahatsızlıklarını ortadan kaldırabiliyor.
9- Cevizin, antioksidan özelliği dolayısıyla kardiyovasküler ve sinir sistemine zarar veren parkinson ve alzheimer gibi çok kuvvetli hastalıkların gelişimini erteleyebileceği veya azaltabileceği ileri sürülüyor.
10- Ceviz, antioksidan savunmada önemli olan birtakım enzimlerde zorunlu kofaktörler olarak görev yapan manganez ve bakır içeriyor.
(STAR)
21 Şubat 2011 Pazartesi
Zekayı Canlandıran Gıdalar
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 11:49 |
Etiketler:
Kadın Yaşam,
Sağlık,
Yemek-İçmek

Faydası Müthiş 14 Gıda
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 10:18 |
Etiketler:
Sağlık,
Sağlıklı Beslenme,
Yemek-İçmek

20 Şubat 2011 Pazar
Aşurenin Faydaları
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 04:21 |
Etiketler:
Sağlık,
Sağlıklı Beslenme,
Yemek-İçmek

Kefirin Bilinmeyen Faydaları
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 04:11 |
Etiketler:
Sağlık,
Sağlıklı Beslenme,
Yemek-İçmek

Kalp Hastaları Ne Yemeli ?
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 04:07 |
Etiketler:
Sağlık,
Sağlıklı Beslenme,
Yemek-İçmek

Zihin Açan Gıdalar
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 04:05 |
Etiketler:
Sağlık,
Sağlıklı Beslenme,
Yemek-İçmek

18 Şubat 2011 Cuma
7 Şubat 2011 Pazartesi
Doğal İyileştiren Çay Tarifleri
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 12:27 |
Etiketler:
Sağlık,
Sağlıklı Beslenme,
Şifalı Bitkiler,
Yemek-İçmek

Kilo Sorunu Olanlara Öneriler
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 12:03 |
Etiketler:
Güzellik,
Kadın Sağlığı,
Yemek-İçmek,
Zayıflamak

Diyet yapanların en büyük sorunlarından biri de yasaklı yiyecekler listesinin başındaki tatlıyı kesmektir!
Diyet yapanların en büyük sorunlarından biri de yasaklı yiyeceklerdir, uzun ve sıkıcı diyet reçeteleri ağız tadına uymaz ve bir süre sonra sıkıcı bir hale gelir. Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilara Acımış Koçak'ın bu konuda farklı bir düşüncesi var; "Diyetinizde sevdiğiniz yiyecekler de mutlaka yer almalıdır. Tatlıyı, ekmeği kesmeden de kilo verebilirsiniz" diyor. Neyi, ne zaman ve hangi yiyeceğin yerine yemeniz gerektiğini bilirseniz diyetiniz başarılı olur.
Ara öğünleri atlamayın
Ekmeğin içinde çok değerli olan B vitamini bulunduğundan diyetten tamamen çıkarmak doğru olmaz. Kepek ekmeği lif içerdiğinden çok daha sağlıklıdır. Ayrıca ara öğünlerle birlikte mutlaka 6-7 öğün yemelisiniz. Cosmotürk'ün haberine göre, üç saatte bir yediğinizde bir sonraki öğünde daha az aç olur ve dolayısıyla aşırıya kaçmazsınız. Diyetinizde mutlaka ara öğünler olmalıdır. Böylece kan şekeriniz düşmez, tatlı ihtiyacınız daha az olur.
Şişmanlık ve genetik
Çalışmalar aynı kaloriyi almalarına rağmen 6 öğün yiyenlerin 3 öğün yiyenlere göre çok daha kolay kilo verdiğini göstermiş. Öte yandan şişmanlıkta yüzde 30-40 oranında genetik faktör etkili. Yüzde 60- 70 oranında ise çevre ve sosyal hayatın etkileri var. 1965- 1971 yılları arasında Türkiye'de şişmanlık oranı ortalama yüzde 28 iken günümüzde bazı illerde 36'lara, 40'lara çıkmış.
Su içsem yarıyor
Bu sözü şimdiye kadar çok duymuşsunuzdur. Ancak bu deyimin gerçeklik payı yok çünkü suyun enerji değeri yok. Vücudunuzda ne kadar çok kas varsa metabolik hızınız o kadar yüksek, yani yağ yakma kapasiteniz o kadar iyi demektir.
Yanlış bir diyetle kilo veren kişi yağ dokusundan çok kas dokusunu kaybettiyse 1gr. kas kütlesi kaybı ile 2.7 gr. su da kaybetmiş demektir. Peki bu durumda ne olur? Metabolik hız düştüğünden kişi az yese de besinleri yakma kapasitesi düştüğünden kilosu artacaktır, aynı şekilde kaybedilen su da bir miktar dengeleneceği için "Su içsem yarıyor" diyecektir.
Şişmanlık hızla yayılıyor
- Eğitim durumuna ve mesleğe göre şişmanlığın görülme sıklığına bakıldığında üniversite mezunu olan kişilerde şişmanlık oranı yüzde 8, ortaokul mezunu olanlarda yüzde 16, ilkokul mezunu olanlarda yüzde 24, okuma yazma bilmeyenlerde ise yüzde 35 oranında olduğu görülmüş.
- Dünya Sağlık Örgütü'ne göre 2020 yılına kadar yılda ortalama 3 milyon olan aşırı kilo ve obezitenin yol açtığı ölümlerin sayısı 5 milyona yükselecek.
Bunları dikkate alın!
- Çay şekersiz ve açık içilebilir.
- Günlük 10 bardak su içilmelidir.
- Günlük 2 adet kahve şekersiz içilebilir.
- Günlük 1 adet soğuk diyet içecek içilebilir.
- Öğle salatalarına 1 tatlı kaşığı zeytinyağı eklenebilir.
- Sebze yemekleri 1 kg. sebzeye 2 yemek kaşığı zeytinyağı ile pişirilmelidir.
- Et, tavuk ve balık yemekleri ızgara, haşlama veya fırında pişirilebilir.
- Salatalık ve domates gün boyunca serbest olarak yenilebilir.
- Öğün atlanmamalı ve diyet tam yapılmalıdır.
Diyet egzersizle desteklenmeli
Diyet mutlaka egzersiz ile desteklenmelidir. Çünkü egzersiz yapan kişinin yağ dokusu daha çabuk kaybolur. Egzersiz başlangıcında vücut ağırlığında önemli bir azalma olmayabilir çünkü yağ dokusu azalırken başta kas kütlesi olmak üzere yağsız vücut kitlesi artar. Kas kitlesi arttığı için kilo kaybı az olabilir fakat sağlıklı zayıflama sağlanır. Sporun sıklığı, tipi, hızı, şiddeti, süresi ve tekrar sayısı önemlidir. Ancak egzersize başlamadan önce sağlık kontrolünden geçilmeli, kişiye özel olarak önerilecek olan egzersizler yapılmalıdır.
Yağları neden yakamıyoruz?
Unutmayın ki doğru kilo kaybı vücut yağ dokusundaki azalma ile olur. Bu da yağsız doku kitlesinin yani kas ağırlığının korunması demektir. Bazal metabolik hız vücudumuzdaki yağ ve yağsız doku ile orantılıdır. Kas kütleniz azaldıkça yağ yakma kapasiteniz de azalır.
(habertürk)
Sarımsağın Sağlık Açısından Önemi
Author: Yaşamkafe
| Tarih: 11:36 |
Etiketler:
Sağlık,
Sağlıklı Beslenme,
Şifalı Bitkiler,
Yemek-İçmek

Kaydol:
Kayıtlar (Atom)